Bu yıl ramazan ayı her yıl olduğu gibi heyecanla karşılandı. Özellikle teravih namazı öncesi ve sonrasında hareketli tablolar ortaya çıktı. Yapılan iftardan sonra çaylar içildi ve camiiler ile mescitlerin yolu tutuldu. Namaz kılındıktan sonra ise yeni bir aşamaya geçildi. Dostlarla birlikte yeniden bir masa etrafında toplanıp demli çaylar içildi. Bu arada yaklaşan mahalli seçimlerin hem Türkiye genelinde hem de Niğde üzerinde değerlendirmeler yapıldı. Bu arada laf döndü dolaştı Niğde'de yaşanan eski ramazan günlerine geldi. Unutulmaz hatıralar anlatıldı, Niğde'mizin unutulmayan tipleri hatırlatıldı ve sohbet koyulaştıkça koyulaştı.
Bu satırlanın yazarı Fertek Köyü'nden Niğde merkeze taşındıktan sonra Dumlupınar İlkokulu'nda öğrenim hayatını sürdürmeye başladı. Dumlupınar'da öğrenciyken evimiz Alaaddin Mahallesi'deydi. Ramazan ayının başlangıcından sonuna kadar o zamanın şartlan çerçevesinde kalenin hemen yanında kurulu olan top atılırdı. O topu atan kişi Niğde'de herkesin bildiği Topçu Ömer'di. Bu kişiyi bilmeyen hemen hemen yok gibiydi. Tam iftar vakti geldiğinde Topçu Ömer topu ateşler ve ateşlenen topun sesi hemen hemen Niğde'nin her yanında rahatlıkla duyulur ve halk iftarını açmaya başlardı. Biz de Alaaddin Mahalle'sinde oturduğumuz için mahalledeki arkadaşlarımızla birlikte topun atıldığı yere gider büyük bir heyecan ve zevkle topun atılacağı zamanı beklerdik. Atılır atılmaz hepimiz büyük bir zevk ve heyecanla evlerimizin yolunu tutardık. Bu tablo hemen hemen bir ay boyunca aralıksız devam ederdi ve Topçu Ömer görevini bir ay boyunca eksiksiz yerine getirirdi. Elbette o günler çok güzel günlerdi. Niğde'nin nüfusu çok az olduğu için herkes birbirini tanır ve selamlaşırdı.
Herkesin birbiriyle daha sıcak ve münasebetleri vardı. Herkes birbirini adıyla soyadıyla veya anıldığı lakabıyla anar ve bütün güzellikleri birlikte paylaşırlardı. Ama artık o güzel yıllar çok geride kaldı. Merkez nüfusu çok artınca birbirini tanıyan insan sayısı azaldı. Hele hele son yıllarda ise ilimizin merkezi yabancılarla doldu. Başta Suriyeliler olmak üzere Afganlar da buna eklenince Niğde'nin durumu çok karmaşık bir hale geldi. Artık önüne çıkan herkesle selamlaşmak, hal hatır sormak çok eskilerde kaldı. Sadece bu tablolar değil Niğde'mizin iklimi de çok değişti. O nedenle bağlar bahçeler neredeyse kurudu ve yeşili göremez olduk. O güzelim meyveler sebzeler artık yok, artık kuşlar bile gelip geçmiyor. Bu tablo sadece ilimizde yaşanmıyor, ülkemiz genelinde de durum bundan farklı değil. Hele hele içinde yaşadığımız yıl özellikle bölgemizde yağışlar yok denecek kadar az seviyede kiş mevsiminin sonuna gelmemize rağmen kuraklık hat safada, 12.03.2024
Av. İrfan Bahar
