Bingül, yaptığı açıklamada; düzenlemenin iyi niyetle hazırlanmış olabileceğini ancak sonuçları itibarıyla kamu çalışanları arasında ayrımcılığa yol açtığını belirtti. Üst kariyer meslek grupları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı üst merkezi yönetimine sağlanan ek ödeme artışlarının, kamuda çalışma barışını olumsuz etkilediğini vurguladı.
Her meslek grubunun mali ve özlük haklarına sahip olmasını desteklediklerini ifade eden Bingül, ancak verilen hakların eşitlik ilkesini gözetmesi gerektiğini dile getirdi. "Bir meslek grubuna 'hak ettiniz', diğerine 'hak etmediniz' demek devlet adabıyla bağdaşmaz" diyen Bingül, yapılacak düzenlemenin merkez–taşra ayrımını ortadan kaldırması ve tüm kamu görevlilerini kapsaması gerektiğini söyledi.
Kamu çalışanlarının yüksek enflasyon, düşen alım gücü ve özellikle büyük şehirlerdeki yüksek kira maliyetleriyle mücadele ettiğini hatırlatan Bingül, memurların motivasyonunu artıracak düzenlemeler beklerken ayrımcı bir uygulamanın hayal kırıklığı yarattığını belirtti.
Toplu sözleşme sürecinde memurların yaşamını rahatlatacak taleplerinin karşılık bulmadığını da dile getiren Bingül, TBMM önünde yapılan eylemler sırasında 3600 ek gösterge ve Yardımcı Hizmetler Sınıfı gibi kronik sorunların çözülmesi çağrısını yinelediklerini söyledi.
Bingül açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bu devlet için, bu millet için emek veren her kamu görevlisi önemlidir. Kurumlara ve unvanlara göre ayrımcılık yapılamaz. Merkez–taşra farkı derhal kaldırılmalı, ek ödeme artışı tüm kamu görevlilerini kapsamalıdır. Yapılan artışlara değil, ayrımcılığa itiraz ediyoruz."
Büro Memur-Sen Niğde Şube Başkanı Emin Bingül, ek ödeme düzenlemesinin TBMM Genel Kurulu'nda yeniden ele alınarak tüm bakanlık ve kurumlarda görev yapan ek ödeme kapsamındaki personeli kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiğini belirterek açıklamasını tamamladı.