Merkez Kocasinan ilçesine bağlı ve kent merkezine 45 kilometre uzaklıktaki kırsal mahalle, 1985 yılında sel nedeniyle başka bir yere taşındı.
Aradan geçen 40 yılda, yaklaşık 450 ailenin yaşadığı mahalledeki evler harabeye döndü.
Oğuzların Yıva boyu tarafından 1200 yılında yapılan ve zaman içerisinde birçok kez tadilattan geçen caminin 1970'li yıllarda inşa edilen minaresi ise mahallede ayakta kalan tek yapı olarak dikkati çekiyor.
Demir iskeletin arasına yerleştirilen delikli tuğla ile yapılan minare, çocukluğunun geçtiği sokakları görmek isteyen vatandaşların adeta "gözetleme kulesi" oldu.
Mahalle sakinlerinden 57 yaşındaki Mehmet Erkılıç, yüzlerce yıl ikamet edilen köyde birkaç kez sel baskını yaşandığını söyledi.
Dönemin muhtarının çabaları ile 1985 yılında köyün yeni bir yere taşındığını anımsatan Erkılıç, "O zaman bu köyde 450 hane vardı. Yeni yerleşim yerinden arsa alabilenler oraya yerleşti, alamayanlar ise Kayseri'ye gitti. Biz yeni yerleşim yerinde yaşıyoruz. Tarım ve hayvancılıkla uğraşıyoruz." diye konuştu.
Sık sık eski mahallelerine gelerek anılarını tazelediğini anlatan Erkılıç, şunları kaydetti:
"Biz rüyamızı bile burada görüyoruz. Ebemizi, dedemizi, komşularımızı, gurbete giden arkadaşlarımızı hep burada görüyoruz. Bizim buralarda anımız çok. Buralarda çok koyun yaydık, her tepesinde hayvan otlattık. 1976 yılında ben burada okula başladım. Evimiz aşağıdaydı. Şuradaki sokaklarda yürüyerek okula gittiğim günleri dün gibi hatırlıyorum. O zamanlar sokaklar çok kalabalıktı."
Yaklaşık 40 yıl önce şehir merkezine taşınan Ahmet Karahöyük ise emekli olduktan sonra mahallenin yakınlarındaki bir eve taşındığını söyledi.
Doğduğu topraklarla hiçbir zaman bağını koparmadığını vurgulayan Karahöyük, "Bu caminin 700 yıllık beratı var. Biz her arifede buraya gelir, camiyi açar namazımızı burada kılarız. Yukarıda yeni köy olmasına rağmen biz buraya geliriz. Bizim atalarımız burada." dedi.
