Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Gölge Bakan Erhan Adem, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bugün Resmi Gazete’de yayımlanan ve 2024 yılında uygulanacak olan bitkisel üretim desteklerine ilişkin usul ve esaslar hakkında bir açıklama yaptı. Erhan Adem, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Tarım ve Orman Bakanlığı'nın 2024 yılı bitkisel üretim desteklerine ilişkin açıkladığı usul ve esaslar, çiftçilerimizin içinde bulunduğu darboğaza çözüm getirmekten uzak, yüzeysel düzenlemelerden öteye geçememektedir. Açıklanan destekleme oranları, artan girdi maliyetleri ve yüksek enflasyon karşısında çiftçimizin yükünü hafifletmeye yetmemekte, üreticimizi daha da zor durumda bırakmaktadır.
Tarım sektörü, Türkiye ekonomisi için stratejik bir öneme sahip olmasına rağmen, çiftçilerimiz her geçen gün artan maliyetler altında ezilmektedir. TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı tarım enflasyonu verilerine göre, tarım sektöründe girdi maliyetleri hızla artmaya devam etmektedir. Mazot, gübre, tohum ve yem gibi en temel üretim kalemlerinde yaşanan fiyat artışları, üreticiye ağır bir yük bindirmiştir. Bu kadar yüksek maliyet artışlarına rağmen, açıklanan destekler maalesef göstermelik olmaktan öteye geçememektedir.
Tarımda maliyet artışları ve yüksek enflasyon karşısında hükümetin açıkladığı bu destekler, çiftçimizin sorunlarını çözmek bir yana, onların üretimden tamamen çekilmesine neden olmaktadır. TÜİK verilerine göre, tarım enflasyonu tarihin en yüksek seviyelerine ulaşmışken, çiftçi bırakın kazanç elde etmeyi, üretimini sürdürebilmek için borçlanmak zorunda kalıyor. Çiftçimiz mazotu, gübreyi, tohumu artık peşin parayla alamıyor; borçla, krediyle üretimini sürdürmeye çalışıyor. Bu şartlar altında birçok çiftçimiz tarlasını ekmekten vazgeçmiş durumda. Üretimden çekilmenin artması, gıda fiyatlarında da yeni bir kriz yaratma riski taşımaktadır.
Ayrıca, daha geçtiğimiz gün hep birlikte tanık olduğumuz skandal, Türkiye'nin içinde bulunduğu yönetim krizini bir kez daha gözler önüne serdi. Bankaları denetleyen kurumun başındaki kişinin düğününde, kamu bankaları da dahil olmak üzere adeta takı yarışına girdiğini gördük. Ziraat Bankası, Halk Bankası gibi bankalar çiftçiye destek olması gerekirken, bu takı töreninde boy gösterdi. Çiftçimiz zor durumda, üretim yapamaz hale gelmiş, ama bu bankalar maalesef çiftçiye değil, düğünlere destek olmayı tercih ediyor!
Bugün açıklanan tarımsal destekler ise sadece günü kurtarmaya yönelik aspirin tedavisinden öteye geçmiyor. İktidar, günü kurtarma derdinde; ama çiftçinin ayakta kalabilmesi, üretimini sürdürebilmesi için bu yetersiz destekler yetmez! Eğer gerçekten çiftçiye destek olmak istiyorsanız, anayasal hakkı olan bütçenin %1’i kadar tarımsal destek ödemesini yapın! Bütçeden tarıma aktarılması gereken miktar, sürekli öteleniyor, görmezden geliniyor. Ama çiftçinin dayanacak gücü kalmadı.
Dahası, Tarım Bakanlığı'nın Sayıştay raporları ortada! Kendi bakanlığını yönetemeyen bir Tarım Bakanı ile karşı karşıyayız. Bakanlığın kendi kurumsal yapısını bile yönetemediğini görüyoruz. Kendi bakanlığını bile yönetemeyen bir bakanın, bu ülkenin tarımını, çiftçisini yönetmesi mümkün mü?
Çiftçiye gerçekten destek vermek için, sahada, üretimde olan insanların ihtiyaçlarına yönelik kalıcı çözümler üretilmesi gerekiyor. Aksi halde tarım sektörü çöküşe sürükleniyor. Biz, çiftçimizin hak ettiği desteği alabilmesi için mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi