CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM’de görüşmeleri devam eden iklim kanununun geri çekilerek tüm tarafların katılacağı kapsayıcı ve kapsamlı bir iklim kanun teklifi hazırlanarak Meclis’e getirilmesi gerektiğini söyledi.
Dünyanın hızla kıyamete sürüklendiğini ifade eden Gürer, 50 yıl içinde iklim değişikliğiyle büyük bir yaşam değişikliği yaşanacağını, önlemini alan ülkelerin bu süreçten en az zararla çıkmasına rağmen bugünkü dünyanın dahi olamayacağını belirtti.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “İklim değişikliğiyle mücadeleyi yalnızca sera gazı emisyonlarının azaltılması ile sınırlamak, Meclis’te görüşülen kanun teklifini yetersiz kılmaktadır. Ülkemizin, kapsayıcı ve geniş bir ilgili oda, sendika, birlik ve uzman katılımı ile düzenlenecek bir kanuna ihtiyacı var.” dedi.
Gürer: “İklim değişikliği, insan, hayvan ve bitki sağlığı ile gıda arz güvenliğini ciddi şekilde tehdit etmektedir.
İklim değişikliği, yeni zararların ve hastalıkların ortaya çıkmasına, göçlerin oluşmasına, kuraklığa ve ani hava değişiklikleriyle yaşamın zorlaşmasına yol açacaktır.
2050 yılına kadar iklim değişikliğine bağlı olarak Sahra Altı Afrika’da 143 milyon insanın Avrupa ülkeleri ile Türkiye’yi içine alan önemli bir göç dalgası oluşturacağı uzmanlar tarafından öngörülmektedir.
Derece sıcaklık artışı, yaşam alanlarının dengesini bozacaktır. Ülkemizde Akdeniz illerinin bir bölümünde yaşam zorlaşacaktır. Bu nedenle göçler İç Anadolu’ya doğru oluşacaktır. İçme suyu, sulama suyu, meralar ve ürün desenlerinde farklılaşmalar ortaya çıkacaktır.” diye konuştu.
Gürer,“Küresel iklim değişikliği, dünyanın geleceğini olumsuz etkileyecek boyutta değişimleri beraberinde getirmektedir. Yüksek sıcaklık, başta tarım ve gıda olmak üzere çalışma yaşamı dahil her kesimi etkileyecektir. Bölgesel göçler de bunun bir parçasıdır. Daha fazla ısınma, öngörülemeyen bir küresel su döngüsünün oluşumuna, yıkıcı sellere, aşırı deniz seviyesi olaylarına, afete dönüşen fırtınalara, orman yangınlarına, kum fırtınalarına, kuraklığa ve dolu gibi ani hava değişimlerine neden olarak ciddi sorunlara yol açacaktır.” diye konuştu.
GIDA GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İklim değişikliği, bugünden gıda güvenliğini etkilemektedir. Aşırı sıcaklar beraberinde ölümleri, ruh sağlığının bozulmasını, yeni hastalıkların ortaya çıkmasını ve su güvenliği sorunlarını getirecektir. Arazimizi, ormanlarımızı, ekosistemimizi korumak; su kaynaklarını doğru planlamak; kuraklığa, depreme ve olası felaketlere karşı duyarlı politikalar geliştirilmelidir,” dedi.
ÇALIŞMA YAŞAMI DEĞİŞECEK
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iklim değişikliği ile ortaya çıkacak ısınma sonucu tam zamanlı çalışma sürecinde de önemli değişimler yaşanacağını belirtti. Gürer: “Uluslararası Çalışma Örgütü, küresel ısınmanın artışının tam zamanlı iş kayıplarına neden olacağını ve toplam çalışma süresinin daralacağını öngörmektedir. Özellikle kadınların iş yaşamında oluşan süreçten olumsuz etkileneceği de belirtilmektedir. İş saatlerinde daralma ve iş değişkenliği bu süreçte oluşacak, iklimin çalışma yaşamını alt üst etmesi ile üretim yapısında da ciddi değişiklikler yaşanacaktır.” diye konuştu.
GERÇEK DEMOKRASİ ŞART
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “İklim krizinin yönetilmesinde etkin yönetim, katılım, liyakat, hesap verebilirlik, adalet, insan haklarına saygı, yerinde yönetim ve güçlü bir sivil toplum, sorunları doğru yönetmek için olmazsa olmazdır.” dedi.
Gürer, “Bir-iki derece ısı artışı, buzulların erimesine, okyanus seviyelerinin yükselmesine ve kritik eşik olan 2 dereceye ulaşılması halinde gıda, su ve barınma ihtiyaçlarına yönelik sorunların artmasına yol açacaktır. Başta hububat olmak üzere ürün arz açıkları artacak, açlık ve yoksulluk yaygınlaşacak, gıda değişkenliği, yeni zararlıların ve hastalıkların oluşması, yaşam alanları ve yaşam şekillerinin değişmesi yeni sorunları beraberinde getirecektir. Hiçbir şey dünde ya da bugün olduğu gibi olmayacaktır. Süreci doğru yönetmek gereklidir.
Kaderci yaklaşım ötesinde alınacak önlemlerle bölgemizde yaşamın geleceğini uzatabiliriz. Hayvancılık başta olmak üzere doğru politikalarla dışa bağımlılığımızı azaltıp yeni yaşam alanlarına ve yeni yaşama hazırlanmamız için kapsamlı ve gerçekçi, ranta değil yaşama yön verecek bir kanunu Meclis’te ele alıp geçirerek geleceğe hizmet edebiliriz. Aksi takdirde mevcut teklif ile yeterince öngörülmeyen bir süreç olarak devam eder gider.” dedi.
