CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2025 yılı Cumhurbaşkanı tarafından Aile Yılı ilan edildi. 2024 ise 'Emekliler Yılı' idi. Emekliler için zor dönemlerden biri oldu. 2025 yılına gelindiğinde ise bu kez 'Aile Yılı' ilan edildi. Verilere bakıldığında, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 22 yıllık iktidar döneminde aile yapısının ciddi şekilde zarar gördüğü ortaya çıkıyor. Şu anda ülkede 22.560.000 icra dosyası bulunuyor. Bu durum, ailelerin mutlu olduğunu değil, aksine ciddi sorunların varlığını işaret ediyor.” dedi.
AİLEDE SORUNLAR ARTIYOR
Gürer: “Ekonomi bozuldukça aile yapısındaki sorunlar daha da derinleşiyor. 22 yılda Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarı döneminde, 2001 ile 2024 Aralık ayları arasında boşanma sayısında yüzde 103,6’lık bir artış yaşandı. 'Aile Yılı'nda, boşanma oranlarından kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılmasına yönelik önlemler alınması gerektiği açıktır. 2001 yılında Türkiye genelinde 544.322 evlilik gerçekleşirken, 2024 yılı itibarıyla bu sayı yalnızca 568.395’e ulaşmıştır. Nüfus artışına oranla evlilik oranı yalnızca yüzde 4,4 artmıştır. Normal koşullarda evlenme oranlarının daha yüksek olması beklenirken, boşanma oranları hızla artış göstermiştir. 2001 yılında Türkiye genelinde 91.994 boşanma yaşanırken, 2024 yılına gelindiğinde bu rakam 187.343’e ulaşmıştır.” dedi.
BÜYÜK KENTLER DE SORUNLU
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer: “En yüksek boşanma oranlarının görüldüğü iller İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa’dır. Bu iller, ülkemizin önemli sanayi yatırım tesislerinin bulunduğu, yoğun işçi çalıştıran bölgeler olduğundan, ailelerin gelir-gider dengesinin bozulmasının boşanmalara yol açtığı söylenebilir. Çünkü emeklilerin aldığı maaş, ev kirasına yetmezken, asgari ücret de açlık sınırının altına düşmüştür.” diye konuştu.
Yaşam memnuniyeti araştırmalarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2023’te yüzde 52,7 iken, 2024 yılında bu oran yüzde 49,6’ya geriledi. Bu duruma dikkat çeken Ömer Fethi Gürer: “Bu süreci ve sorunları artıran en önemli faktör, Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının uyguladığı yanlış ekonomik politikalardır. Ülkede psikolojik destek alanların sayısında ciddi bir artış yaşanmıştır. Özellikle büyük şehirlerde yaşayan bireylerin yaşadığı sıkıntılar daha da katlanmıştır. Türkiye'deki evlenme ve boşanma oranları, yaşam memnuniyeti verileriyle birlikte değerlendirildiğinde, ortaya çıkan tablo oldukça net bir şekilde sorunları gözler önüne sermektedir. 'Aile Yılı'nda, aileyi koruyucu ve destekleyici politikalara odaklanılmalı, sorunların çözümü için kâğıt üzerinde kalan değil, gerçekçi ve uygulanabilir politikalar üretilmelidir. Bu süreç yalnızca 'Aile Yılı' ifadesiyle sınırlı kalmamalı, ailelerin karşı karşıya olduğu sorunları çözmeye yönelik somut adımlar atılmalıdır. Aile yapısında yaşanan sorunların her yönüyle ele alınması için bu konuda Anayasa’nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105. maddeleri uyarınca Meclis araştırması açılmasını arz ederim.” dedi.