CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonunda sorumluluğun iktidarda olduğunu ve hal yasası ile perakende yasası gibi düzenleme gerektiren sorunlara iktidarın seyirci kaldığını belirtti. Ayrıca, aracılık sistemini düzenlemeyerek süreci izlemekle yetindiklerini söyledi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi ve üreticinin girdi maliyetleri altında ezilirken, tüketicinin de rafa gelen ürünün fahiş fiyatıyla mağdur olduğuna dikkat çekti. Çoğunlukla ürünlerin, üreticiden tüketiciye en az üç el değiştirerek ulaştığını belirtti. Doğrudan alım yapan büyük marketlerin, piyasada oluşan fiyatları esas aldığını ve bu durumun tüketiciyi mağdur ettiğini ifade etti.
Gürer: "AKP iktidarları sürecinde gıda enflasyonunu önlemek için birden çok bakanlığın katıldığı komiteler kuruldu. 2014 yılından beri fiyat istikrarı ve fahiş fiyatlar konuşulmasına karşın, gıda enflasyonunun önüne geçilemedi," dedi.
Gürer: "Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, 9 Aralık 2014'te oluşturuldu. Komite sekreteryası 27 Aralık 2016'da Merkez Bankası'na devredildi. Sonrasında bakanların yer aldığı komiteler oluşturuldu. 2020 yılında Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu oluşturuldu. 2022 yılında ise bu kez Fiyat İstikrarı Komitesi kuruldu. Her komitenin amacı, enflasyonu azaltmak, gıda kaybını önlemek ve erken uyarı sistemi ile arz açığının önüne geçerek piyasayı dengelemek olarak açıklandı. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi, 12 Ağustos 2024 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Dr. Fatih Karahan, ilgili bakan yardımcıları ve kurum temsilcilerinin katılımıyla toplandı. Toplantıda, ülkemizde tarımsal ürünlerde arz ve talep dengesinin sağlanmasına ve hem üreticilerin hem de tüm vatandaşların menfaatlerinin korunmasına yönelik olarak dış ticaret tedbirleri dahil olmak üzere gerekli tüm önlemlerin uygulanmasına devam edileceği vurgulandı. Sonuçta, 2024 yılı sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Fahiş fiyatı boykot edin' çağrısına kadar süreç sürdü. Piyasayı dengeleme ve fahiş fiyatı önleme görevi Cumhurbaşkanında iken, onun çözümü de halkı boykota çağırmak oldu."
Bu açıklamalara rağmen gıda enflasyonu durmadı, aksine arttı. İşin esası, girdi maliyetlerinden başlayarak üretim öncesi, üretim süreci ve üretim sonrası bir kamucu yaklaşımla ele alınmadı. Girdi maliyetleri sübvanse edilmedi. Hal ve perakende yasası çıkarılmadı. Aracılık sistemi düzenlenmedi. İthalatçı ve tüccara bırakılan piyasada kooperatifçilik geliştirilmedi.
Başıboşluk ile piyasa sorunlu hale getirildi. Alım fiyat uygulamasında üreticiye enflasyon altında alım fiyatları açıklanmasına rağmen ürün fiyatları, üreticiden çıktıktan sonra yükselmeye devam etti. Üretici de ezildi, tüketici de korunmadı. İthal ürün getirenler, piyasayı dengelemek yerine ülkemiz fiyatlarını geçti; bazı ürünlerde daha yüksek fiyatlarla ürün satarak büyük kazanç sağladılar. Aracıların kazancı katlandı. Üretmeyen kazandı, üreten de tüketen de sıkıntıya düştü," dedi.