Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı. Etkinlikte, kadına yönelik şiddetin boyutları, alınması gereken önlemler ve yapılması gereken çalışmalar vurgulandı.
Açıklamada, 25 Kasım’ın tarihçesi hatırlatılarak, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele eden Mirabal Kardeşler’in 1960 yılında vahşice öldürülmeleri sonrası Birleşmiş Milletler tarafından bu günün ilan edildiği belirtildi. Kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin artarak devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, 2024 yılında Türkiye’de 406 kadının cinayete kurban gittiği ifade edildi.
Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu, kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını; toplumsal baskı, cinsiyet eşitsizliği, hak ihlalleri ve ekonomik dezavantajlarla da mücadele edildiğini belirtti. Kadınların en çok eşleri veya boşanma sürecinde oldukları kişiler tarafından, evlerinde öldürüldüğü kaydedildi. Faillere verilen cezaların yetersizliği ve şiddete maruz kalan kadınlar için alınan önlemlerin eksikliği vurgulanarak, devletin tüm organlarının sorumluluk alması gerektiği ifade edildi.
Şiddetin Önlenmesi İçin Çözüm Önerileri
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için atılması gereken adımlar sıralandı:
Şiddete karşı toplumda farkındalık yaratmak için eğitim ve bilgilendirme programlarının okul öncesinden itibaren hayata geçirilmesi,
Bakanlıklar, yerel yönetimler ve kadın derneklerinin işbirliği içinde çalışması,
Şiddet mağdurları için 24 saat hizmet verebilecek donanımlı birimlerin kurulması,
Kadın istihdamını artıracak projelerin desteklenmesi ve fonların oluşturulması,
İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve 6284 sayılı kanunun etkin uygulanması.
Kadınlara Çağrı: “Yalnız Değilsiniz!”
Şiddet mağduru kadınların başvurabilecekleri kurum ve destek hatları hatırlatılarak, KADES uygulamasının önemine dikkat çekildi. Ayrıca Niğde Barosu’ndan adli yardım desteği alabilecekleri belirtildi.
Niğde Barosu Kadın Hakları Komisyonu, konuşmasını Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Kadınlarını geri bırakan bir toplum, geride kalmaya mahkûmdur” sözüyle tamamladı ve kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde yanlarında olacaklarını bir kez daha ifade etti.