Günümüzde artış gösteren şiddet haberleri arasında, kadına yönelik şiddet ilk sırada yer alıyor.
Yapılan araştırmalar, dünyada her üç kadından birinin eşi veya partneri tarafından fiziksel ya da psikolojik şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Klinik Psikolog Aleyna Damla Özcan, kadına yönelik şiddetin en sık yaşanan insan hakları ihlali olduğunu vurgulayarak, bu durumun hem kadınlar için hayati bir tehdit oluşturduğunu hem de toplumsal yıkımlara neden olduğunu belirtti. Özcan, “Kadına yönelik şiddetin failleri, sosyal çevremizde, iş hayatımızda ya da günlük yaşamımızda her an karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle şiddet, sadece şiddete maruz kalan kadınları değil, aynı zamanda çocukları, aileleri ve içinde var oldukları toplumu da etkiliyor” dedi.
“Kadına Şiddet, Aynı Zamanda Çocuğa Şiddettir”
Şiddete tanık olmanın çocuklar üzerindeki etkilerine dikkat çeken Klinik Psikolog Özcan, “Kadına yönelik şiddet, her zaman çocuğa yönelik şiddetin de ta kendisidir. Çocuklar doğrudan şiddete maruz kalmadıklarında bile, şiddete tanık olmak onlarda uyku bozuklukları, gelişimsel problemler, saldırganlık ve kaygı gibi sorunlara yol açabiliyor” şeklinde konuştu. Özcan, şiddeti gözlemleyen bazı çocukların çatışmaları çözmenin yolunu şiddet olarak kodlayabildiğini belirterek, bu durumun toplumda şiddet çarkının devamına ve “nesiller arası travma”ya yol açtığını ifade etti.
“Şiddet, Bireysel Değil Yapısal Bir Sorun”
Kadına yönelik şiddeti yalnızca bireysel bir sorun olarak ele almanın yetersiz kalacağına dikkat çeken Özcan, “Ataerkil toplumlarda kadın ve erkekler arasındaki eşitsiz güç dengesizliği, kadına yönelik şiddetin önemli nedenleri arasında yer alıyor. Bu nedenle şiddetin nedenlerini sadece bireysel düzeyde incelemek eksik kalır. Şiddet, yapısal sorunların bir sonucu olarak da varlığını sürdürüyor” dedi.
Özcan, şiddetin her türünün, kadınlarda korku, kafa karışıklığı, öfke ve duygusal uyuşma gibi karmaşık duygulara yol açtığını belirtti. Şiddete maruz kalan kadınların sosyal izolasyon, keyif kaybı, düşük benlik algısı gibi durumlarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Özcan, ayrıca travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon ve kaygı bozuklukları gibi ruhsal sorunların da şiddet sonrası yaşanabileceğini belirtti.
Uzmanlardan Yardım Alma Çağrısı
Şiddete maruz kalma sürecinin uzun sürmesinin, kadınlarda daha yoğun psikolojik hasara yol açabileceğini vurgulayan Klinik Psikolog Özcan, “Şiddet süreci sona erse bile, psikolojik etkileri uzun süre devam edebilir. Eğer fiziksel veya psikolojik şiddete maruz kalıyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanından yardım almak atılacak ilk adımlardan biri olmalıdır” şeklinde konuştu.
