Niğde’nin doğal güzelliklerinden Narlıgöl ve Acıgöl, yalnızca manzarasıyla değil, halk arasında nesilden nesile aktarılan etkileyici efsaneleriyle de dikkat çekiyor.
Niğde’nin büyüleyici doğal mirasları arasında yer alan Narlıgöl ve Acıgöl, doğa severlerin uğrak noktası olmasının yanı sıra, taşıdığı efsanelerle de bölgeye mistik bir anlam kazandırıyor. Bu göllerle ilgili halk arasında anlatılan iki etkileyici efsane, bölgenin tarihine ve kültürüne ışık tutuyor.
Narlıgöl Efsaneleri:
Narlıgöl’e dair halk arasında dolaşan ilk efsane, bir dilenci ve genç gelin hikayesine dayanıyor. Rivayete göre, Narlıgöl’ün yerinde bir zamanlar bir köy bulunuyordu. Bir gün köye gelen bir dilenci, kapı kapı dolaşıp yardım ister; ancak köylüler ona sırt çevirir. Sadece genç bir gelin, dilenciye sadaka verir. Dilenci, geline kendisini takip etmesini söyler ve köyden uzaklaşırlar. Gelin, arkasına baktığında köyün yerinde bir göl oluştuğunu görür. Ağlamaya başlayan gelinin gözyaşlarının, göldeki sıcak su kaynağını oluşturduğuna inanılır.
Bir başka efsaneye göre ise, Sofular Kasabası’nda yaşayan genç bir kadın, kocasının askerde olduğu dönemde bebeğiyle köyde yaşamaktadır. Fırtınalı bir günde köye gelen yaşlı bir adam, köylülerden yardım ister ancak kimse ona yardım etmez. Yalnızca genç kadın ona ekmek ve su verir. Bunun üzerine yaşlı adam, genç kadına çocuğunu alıp dağa çıkmasını ve arkasına bakmamasını öğütler. Ancak kadın, merakına yenik düşüp arkasına bakar. O anda köy, sular altında kalır ve kadın çocuğuyla birlikte taşa dönüşür.
Acıgöl Efsanesi:
Acıgöl’le ilgili anlatılan efsane ise, bir derviş ve köylüler arasında geçen olaylara dayanmaktadır. Rivayete göre, bir zamanlar Acıgöl’ün bulunduğu yerde büyük bir dağ ve eteklerinde bir köy vardı. Köye gelen bir derviş, köylülerden yardım ister; ancak köy halkı dervişi kovar. Sadece iki çocuklu bir gelin, dervişe ekmek verir ve onu ağırlar. Bunun üzerine derviş, geline köyü terk etmesini ve arkasına bakmamasını söyler. Gelin, çocuklarıyla köyden ayrılır; ancak merakına yenik düşüp arkasına baktığında, köy yerle bir olur ve kadın taşa dönüşür. Bu olay, Acıgöl’ün oluşumuna dair bir hikaye olarak aktarılır.