Daha birkaç yıl öncesine kadar bu alanda çok geniş bir üretim var iken şimdilerde çok büyük bir düşüş gösterme eğilimine girilmiştir. Öncelikle hayvanların beslenme şartları çok ağırlaşmıştır. Yayım alanları ise yıllar öncesine göre çoğu bölgelerde azalmış ve bazı bölgelerde ise tamamen yok olmuştur. O nedenle hayvanların beslenmesi konusunda yaşanan zorluk masraflara yansımış ve sonuç olarak altından kalkılamaz hale gelmiştir. Sonuç olarak hayvan besicilerinin cüzdanları zorlanmaya başlamış ve daha da acısı çekilmez hale gelmiştir.
Yem fiyatları alabildiğine yükselmiş, bugün alınan yemin fiyatı fazla değil daha birkaç gün sonra bile artış kaydetmiş ve sonuç olarak alınamaz boyutlara ulaşmıştır. Bu tablo pek tabii olarak bu alanda çalışan üreticileri çok olumsuz yönde etkilemiş, üretim kaygı yaşanmış ve ciddi boyutlarda yaşanmaya devam etmektedir. Bunun doğal sonucu olarak et ve et ürünlerinin fiyatları çok kısa süreler zarfında büyük artışlar kaydettiği için halkın büyük bir kesimi tarafından alınamaz, elde edilemez hale gelmiştir.
Bu endişe verici tablo halk sağlığını yakından olumsuz anlamda etkilemeye başlamış ve içinde bulunulan pahalılık özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin çeşitli hastalıkların pençesinde boğuşmasına yol açmış ve açmaya devam etmektedir. Elbette bu yaşananların ülke ve millet olarak ortaya koyduğu korkunç tablo ister istemez hepimizi birey olarak veya halk kesimlerinden birisi olarak etkilemeye devam etmektedir. Pahalılığın en önemli göstergelerinden birisi budur. Hal böyle iken işi ithal yolu ile çözmeye çalışmak doğru ve gerçekçi bir hal tarzı değildir. Böyle bir tutumun doğru ve kalıcı sonuçlar doğurmadığı orta yerde durmaktadır.
Öyle ise besicilik alanına küçük veya büyük ölçekte yatırım yapan her kişi veya her kurum yakından izlenmeli, gereken acil tedbirler ilgili kamu kurumları tarafından vakit yitirmeksizin uygulamaya konulmalıdır.