Farkında mısınız bilmiyorum ama günden güne artan yasaklarımız var. Yollarda kasisler , sokağa çöp atma yasağı , kadına şiddette uzaklaştırma vs gibi…
Anlaşılmayan şu ki; zaten ara yollarda yavaş araba kullanmalıyız ve çöpü yere atmamalıyız. Neden sürekli cezalarda zapt ediliyor bu durumlar. İnsanlar cezadan korktuğu kadar birine çarpmaktan mikrop kapmaktan korkmuyor. Türkiye’nin bazı illerinde uygulanan çöp atma yasağı nihayet Niğde’de de başladı. Bunu bizzat ben bir toplantı da istedim başkandan o da uygulamaya geçirdi. Siz sigara içiyorsunuz yolda giderken dumanı yüzümüze vurduğu yetmiyor gibi izmaritini yere atıyorsunuz bir de sigaradan oluşan kaba olacak biraz ama balgamlı tükürüğünüzü yola tükürüyorsunuz mikrop saçıyorsunuz. Madem kendinize verdiğiniz zararı düşünmüyorsunuz bize bari zarar vermeyin.
Her ara yola vatandaş kasis istiyor ( hız kesici). Herkes kasis istiyorsa hızla giden kimin çocukları !?
Neden kimse çocuğuna evinde terbiyesini vermiyor da sürekli birilerinden bişeyler bekliyor?
Siz birilerinden bişey beklerken biz de sizlerden çocuklarınızı eğitmenizi bekliyoruz. Geçen gün sağlık müdürlüğünün arkasındaki parkın yanında Suriyeli bir çocuğa araba çarptı ve suç çocuktaydı ama vatandaş kasis istedi parkın iki de bir söktükleri tellerinin tekrar takılmasını istedi. Haftada bir yapılan parkın tellerini sökmekten bıkmayan çocukların kardeşine araba çarptı ve tellerin takılmasını istediler yetkililerden.
Hüdavent hatun parkının içindeki kahveci de motorların parka girmesinden rahatsız olduğunu söyledikten 5 dakika sonra kendisini parkın içinde motorla geçerken gördüm hem de ehliyetsiz.
İşte asıl mesele şu değişim kendinden başlar. Önce kendimizi düzeltmeliyiz sonra şikayet talep istek oluşmalı. Kimse kendini değiştirmiyor ama karşısındakinin değişmesini bişeyler yapmasını istiyor.