SEDAT ÇAĞLAR

Tarih: 16.09.2024 15:26

DÜNYADA GELİR DAĞILIMI EŞİTSİZLİĞİ VE TÜRKİYE

Facebook Twitter Linked-in

Her şeyden önce “Gelir Dağılımı” terimini bir tanıma sığdırmaya çalışalım. Bir ülke ekonomisinde bir takvim yılı içerisinde elde edilen toplam gelirin, geliri elde edenler arasında nasıl dağıldığının gösterilmesidir. Maalesef ülkemiz gelir dağılımı adaleti konusunda çok iyi bir yerde değildir. Ülkemiz, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne üye 37 ülke arasında ilk beşte yer almaktadır. İlk beş ülke sırasıyla Kostarika, Şili, Meksika, ABD ve Türkiye olarak sıralanmaktadır. Gelir dağılımı adaletine göre en iyi ülkeler ise Slovakya, Slovenya ve Çekya ilk üçü paylaşmaktadır.

Dünya eşitsizlik raporuna göre dünyanın en zengin % 10’u küresel toplam gelirin % 52'sini kazanıyorken, en yoksul % 50’lik grup maalesef bu gelirin yalnızca % 8’ini kazanıyor. Bakınız size şu an çarpıcı bir bilgi vereceğim. Dünyadaki en zengin 2.153 kişinin serveti 4 milyar 600 milyon kişinin servetinden daha fazla. İşte durum bu kadar içler acısı bir haldedir. Zaten gelirin sadece % 8’ni kazanan % 50’lik nüfus; şu an iç savaşların, kıtlığın, terörün ve dünyanın değişik yerlerine göç eden popülasyonu oluşturmaktadır.

Ülkemizde ise TÜİK verilerine göre Türkiye’de halkın % 40’ı gelirin % 16,5’ni alırken, en zengin olan % 20’lik grup ise % 47,5’ini alıyor. Bu rakamlar da gösteriyor ki ülkemiz gelir dağılımı eşitliğinde iyi bir sınav verememektedir.  Bu nedenle % 20’lik grup toplam gelirin nerdeyse yarısına sahip olmaktadır. Yine Türkiye’de yaşayan halkın hemen hemen yarısına yakını maalesef % 16,5’lik bir pay ile yetinmek zorunda kalıyor.

Peki, bu gelir adaletsizliği ile yaşamak nelere neden oluyor? Her şeyden önce toplum arasında ekonomik bir sınıf farkına neden oluyor. Toplum içerisindeki ekonomik sınıf farkı ister istemez sosyolojik ve psikolojik çatışmaları da beraberinde getiriyor. Aynı şekilde toplumun sahip olduğu sosyal refah seviyesi de gelir dağılımı eşitsizliğinden olumsuz bir şekilde etkilenmektedir. Geçinecek kadar geliri olmayan bireyler aile içi şiddet ve boşanmalar başta olmak üzere, madde bağımlılığı, internet üzerinden terör örgütleri ve mafya katılımları gibi toplumsal düzeni bozacak birçok olumsuz hareketler içerisine giriyor.

Özellikle gelişmekte olan ülkelerde enflasyon ve yüksek faiz ile birlikte döviz ve değerli madenlerin değer kazanması, gelir seviyesi yüksek olan kişilerin gelirini arttırırken, döviz ve değerli maden borcu olan yüksek faiz ile kredi borcu olan düşük gelirli kişileri daha da fakirleştirmektedir. Gelir seviyesi yüksek olan nüfus ile gelir seviyesi düşük olan nüfus arasındaki makas her geçen gün daha da açılmaktadır.

Böyle bir durumda devlet, gelir dağılımı eşitsizliğinden kaynaklanan olumsuz sonuçlar için önlem almak zorundadır. Özellikle vergi sistemindeki ve sosyal güvenlik konusundaki düzenlemeler önem arz etmektedir. Araba, bilgisayar, cep telefonu gibi eşyaların alımındaki özel tüketim vergisi gibi dolaylı vergiler, gelir dağılımında en az payı alanlar için bu eşyalara ulaşmada engel teşkil etmektedir. Gelir seviyesi yüksek olanlar için bu tür dolayı vergilerin hiç önemi yoktur. Dolaylı vergilerin azaltılması ile birlikte, gelir seviyesi az olan nüfusun sosyal refahı artacaktır. Aynı şekilde doğrudan vergilere ilişkin oranların daha uygun oranlara indirilmesi ve vergi denetiminin arttırılması daha adil bir vergi sistemini getirecektir. Gelir dağılımı eşitsizliğinden olumsuz etkilenen nüfus için devletin özellikle sosyal güvenlik konusunda destek ve teşvik vererek sağlık giderlerinden emeklilik primlerine kadar dezavantajlı nüfusu desteklemesi gerekmektedir.

Gelir dağılımındaki eşitsizlik, dünyanın ortak sorunudur ve mücadele edilmesi gerekir. Gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan ülkemiz; maalesef yüksek enflasyona maruz kalan, cari açık veren ve döviz kurundaki artışlardan olumsuz etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır. Bu sıkıntıların görüldüğü ülkemizde umarım yazımız bir farkındalık oluşturur.

Son söz: “İyi olmak kolaydır zor olan eşit olmaktır.”Victor Hugo


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —