Karnını doyurup bir kenarda dinlenen doğadaki diğer varlıkların aksine, yarını düşünüp geleceği kurgulamak ve yaşamdaki yerimizi sağlamlaştırmak, beynimizin en ücra köşesine kadar yerleşmiş durumda.
Anlayacağınız ‘homo ekonomicus’ yani ‘ekonomik insan’ terimi günümüz dünyasının olmazsa olmazlarından olan bir kavram olarak karşımıza çıkıyor.
Toplu yaşamın geniş yelpazesinde birçok ihtiyacın karşılanması olan geçim denen cenderenin içerisinde yol almaya çalışıyoruz.
Lakin yeni dünya düzeninin dayattığı düzensizlikte, çocuklarımıza sağlam bir gelecek sunabilmeyi geçtim, günlük geçimin idame ettirilmesi dahi ciddi bir sorun olarak gözlenebiliyor.
İşte bu tarz sorunun en canlı gerçeklerinden biri Niğde’miz de hiç de azımsanmayacak bir veri olarak ortaya dökülüyordu.
Niğde merkezde bu yılın ilk 6 ayı baz alındığında 7419 icra işlemi yapılıyordu.
Ülke genelindeki verileri bilmem ama ilimizde her 6 aileden biri icralık oluyor, borçlarını ödeyemedikleri için alacaklılar tarafından hacze maruz kalıyorlardı.
İnsanlarda borç ödeme kaygısı kalmadı,
Kimse alımından çalımından vazgeçmiyor,
Gününü gün edip hesap kitap bilmeyen bir nesil baskın oldu, tarzı birçok söylem veya tespit de yapılabilir.
Bir tüketici olarak faydayı, bir üretici olarak da kazancı genetik kodu haline getirmiş olan insan denen türümüzün böylesine bir tablosu, pek de alışık olduğumuz bir durum değil.
Geçen yıl bu vakitler 5308 olan icra dosyası sayısının bu yıl 7419 gibi bir rakama ulaşması gerçekten acı ve bir o kadar da üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir veri. Geçen yılla bu yılı karşılaştırdığımızda % 40 gibi artışın üzerinde durmak gerekiyor.
Niğde’nin nüfusunu baz aldığımızda her 25 kişiden birine veya her 6 aileden birine icra ve dolayısıyla haciz gelmiş olması üzücü olduğu kadar da manidar.
Dünyanın içinde bulunduğu genel sıkıntılar, ekonomik kriz ve akabinde artan enflasyon ülke insanımıza olduğu kadar Niğde’mize de icra olarak yansıyor.
Diğer kentlerle mukayese ettiğimizde daha küçük ve yaşanabilir bir kent olan ilimizde, bu kadar icralık dosyanın oluşu üzerine samimiyetle gidilip çözüm üretilmesi gereken bir realite.
Yaradan’ın yarattıklarına karşılık, bizim yarattığımız bu dünyada ekonomik şartların altında inleyen insanlarla aynı havayı soluyorsak, bu ortamdan çıkacak tedbir ve çözümleri de üretmeliyiz.
Geliri, artan pahalılık ve zamlar karşısında eriyen,
Çoğalan icralık dosyaların her birinin onlarca insanı etkilediği,
Psikolojik sağlıklarını yitirdikleri,
Sosyal yaşamlarından koptukları ve içinden çıkılmaz bir durumun kurbanları olmaması noktasındaki genelimiz için,
Riski cesaretle, kaosu sükunetle karşılama becerimizi geliştirmeliyiz.
Yaşadığımız değil istila ettiğimiz bu dünyada,
Niğde’mizi icra keşmekeşinden kurtaracak,
Ekonomik yatırım ve yardımlaşma gücümüzle,
İcra ve haciz azabından kurtarmalıyız.