Birkaç yıl önce şiddete uğrayan kadın aynı kişi hapisten çıktıktan veya izinli olduktan sonra aynı kadını hemen yakın takibine almakta ve katletmektedir. Şimdi moda ise hedefindeki kadını öldürdükten sonra biraz önce kan ve ölüm kokan silahını kendi başına dayamakta ve kendisini de öldürmektedir.
Daha önceki yıllarda binde bir oranında yaşanan bu ve benzeri olaylar şimdilerde adeta günlük olaylara dönüşmüştür. Gün geçmiyor ki bir veya birkaç olay arka arkaya yaşanmasın. Sık sık çıkartılan genel ve özel aflar ile infaz rejimindeki gündelik oynamalar bunun en önemli etkenlerinden birisidir.
Şimdilerde işlediği suçtan dolayı ceza evine konulan suçlular hemen akabinde tahliye olmak için ilgili makamlardan gelecek bu yöndeki haberleri beklemekte ve yatmamak için her türlü çareye başvurmaktadırlar. Onun için ceza mevzuatımıza yönelik ani değişiklikler hemen terk edilmeli ortaya konulan ve bilimsel verilere dayalı bu düzen onlarca yıl değiştirilmeden sürdürülmelidir.
Ceza kanunlarında ve cezaların infazı ile ilgili hükümlerin uzunca bir süre uygulamada kalması ve her suç işleyenin işlediği suçun cezasını çekmeden serbest kalamayacağı inancı sabit hale gelmelidir. Yoksa bu gündelik olayların önünün alınması kesinlikle mümkün olmayacak ve toplumu derinden sarsan bu olaylar zinciri hemen her gün varlığını hissettirmeye devam edecektir.
Özellikle bu kabil olaylarda yaralanan ve öldürülen kişilerin önemli bir kısmı ne yazık ki bizim kadınlarımızdır. Onun için bu konuda aşırı bir hassasiyetin içinde olmalıyız ve tavizsiz bir tutumu inat ve ısrarla sürdürmeliyiz.



