FATİH MEHMET ADAŞ

Tarih: 24.10.2024 07:29

Kandil’e Devletin Demir Yumruğu Gerek!

Facebook Twitter Linked-in

Son yıllarda Türkiye’de terörle mücadele konusunda ciddi adımlar atıldı. Ancak, bazı adımlar, normalleşme adı altında gösterilmeye çalışılırken, bir yandan da ülkenin geleceğine dair kaygıları artırıyor. Özellikle İmralı’da yatan bebek katili terörist başı Abdullah Öcalan’ın bir şekilde topluma mesaj vermesine izin verileceği yönündeki haberler, büyük bir yanlışın kapısını aralıyor. Bu durum, ne toplumsal barışa ne de ülke bütünlüğüne hizmet eder.

Devletin, terörle mücadeledeki en önemli kozu, kararlılığı ve halkın desteğidir. Öcalan’ın Meclis’te konuşturulması gibi absürt bir öneri, sadece Kandil ve onun arkasındaki siyonist emperyalist güçlerin elini güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda Türkiye’nin terörle mücadele azmini de zedeler. Eğer Öcalan bir mesaj verecekse, bu mesajı içeriden de verebilir. Bunun için dışarı çıkmasına ya da mecliste söz almasına gerek yok. Türkiye’nin terörle mücadelesinde kararlılık esastır ve bu kararlılık, geçmişte olduğu gibi bugün de devam etmelidir.

Kandil’in ve arkasındaki uluslararası güçlerin tehditleri de giderek artıyor. Terör örgütü, yalnızca silahlı mücadele ile değil, aynı zamanda siyasi alanda da güç kazanmaya çalışıyor. “Kararı biz veririz” diyen Kandil, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini ve bütünlüğünü hedef alıyor. Bu, sadece bir terör tehdidi değil, aynı zamanda ülkenin bağımsızlığına yönelik bir meydan okumadır.

Devlet, terörle mücadelede yalnızca güvenlik güçlerine değil, toplumsal dayanışmaya da güvenmek zorundadır. Ancak bu dayanışma, zayıf bir politik zeminde inşa edilemez. Özellikle teröristlerin taleplerine boyun eğen ya da onları meşrulaştıran yaklaşımlar, toplumsal birlikteliği zayıflatır ve devletin otoritesini sarsar. Artık devletin demir yumruğunu gösterme vakti gelmiştir. Her türlü tehdit, kararlılık ve güçlü bir devlet aklı ile bertaraf edilebilir.

Terörle mücadele sürecinde atılacak adımlar, kararlı ve tutarlı olmalıdır. Teröristlerle masaya oturmak ya da onların taleplerine kulak vermek, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkeyi büyük bir tehlikeye sürükleyecektir. Devletin gücünü ve kararlılığını göstereceği bu süreçte, halkın desteği ve birlikteliği en büyük gücümüz olacaktır.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —