Zaten bu sene yaşanan zirai don olayından sonra neredeyse meyveler yok gibi. Geriye kala kala karpuz ve kavun kalıyor. Zaten karpuz ve kavun yaz mevsiminin en çok yenilen ve tüketilen iki meyvesidir.
Üretici tarlada karpuzun kilosunun 1 lira olmasına rağmen alıcı bulamadığını söylemekte. Çünkü tarladaki karpuzun toplanması esnafa ulaştırılması, taşıyan araca yüklenmesi hepsi ayrı ayrı birer masraf kapısı. Tarladaki işçi yevmiyeleri el yakıyor. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde ortaya hatırı sayılır miktarda bir maliyet çıkıyor. Elbette sonuçta tüketicinin cebine yansıyor ve tüketici bunlara bile ulaşmakta zorlanıyor. Elbette ücretlerin, emekli maaşlarının düşük bir seyir takip etmesi bu alanın en önemli faktörlerinden birisi.
Tüketici karpuzdan bırakınız kar etmeyi, kendi tarlasında olduğu gibi bırakmak yolunu seçmek zorunda kalmıştır. Çünkü bir başka çaresi ve çıkar yolu kalmamıştır. Özellikle nakliye ücretleri akaryakıt bedellerinden dolayı el yakıyor. Bütün bunlar birlikte değerlendirildiğinde üretici mecburen ürününü toplamaktan bile uzaklaşabiliyor. Çünkü maliyete etki eden birden çok unsur var. Bu unsurlar birlikte yan yana geldiğinde ortaya maliyetle ilgili bir rakam çıkıyor.
Üretici üretime başlarken bankalardan kredi alıyor. Zirai ilaç satan firmalardan yüklü miktarda ilaç alıp borçlanıyor. Hasat sonrası için ödeme vaadinde bulunuyor. Ancak bu olumsuz şartlar birlikte öne çıkınca işin içinden çıkılmaz hale geliniyor. Elbette banka kredileri için faiz işlemeye devam ediyor. Diğer ödemeler için de üç aşağı beş yukarı durum aynen bu merkezde .
O nedenle çiftçi tarlasından ve toprağından ister istemez uzaklaşıyor. Hayvan besicileri için de durum bundan farklı değil. Onlar da bu olumsuzluklardan dolayı hayvan besiciliğini ya tam olarak terk ediyorlar, yahut bir kısmını gözden çıkarıp kesimhaneye gönderiyorlar. Yani tehlike çanları çalmaya devam ediyor. Duyan var mı?