Kurban Bayramı’na doğru yol alıyoruz. Şunun şurasında en fazla iki hafta kaldı. Bayram yaklaştığı için piyasanın hareketlenmesi, alışverişlerin hızlanması ve bir canlılığın görülmesi gerekir. Çok az bir zaman kalmasına rağmen piyasada bu canlılığı görmek mümkün olmuyor. Bu günlerde her zaman olduğu gibi çeşitli meslek gruplarının mensupları ve esnaflarla görüşüyorum. Beklenen o canlılığın henüz gelmediğini ve yaşanmadığını üzülerek ifade ediyorlar. Ramazan Bayramı elbette önemli. Ama Kurban Bayramı daha önemli ve hareketli. Buna rağmen beklenen hareketlilik ne yazık ki gözükmüyor
Esnafın büyük bir kısmı dükkanını sabah açıyor, akşamleyin kapatıp evine gidiyor. Giyim kuşam mağazaları ve ayakkabıcılarda da beklenen hareketlilik ve alışveriş gözükmüyor. Onun için esnaf şikayetçi, vatandaş ise alamamaktan ve bu ürünlere ulaşamamaktan şikayetçi. Yani herkes şikayetçi ama şikâyet konuları ve sebepleri farklı.
Önümüzdeki günlerde piyasanın öyle veya böyle hareketlenmesi lazım geldiğini düşünmekteyiz. Bu yıl kurban fiyatları uçmuş gibi. Büyük halk kesimlerinin bu uçan fiyatlar karşısında kurbanlık alması, kesmesi pek mümkün gözükmüyor. Bir kesim bunlardan şikayetçi ama üretici kesim de hayvanını değer pahasına satamamaktan şikayetçi. Bu tablo çok düşündürücü değil mi?
Ulaşım bedelleri çok pahalı. O nedenle bir yerden bir başka yere seyahat etmek için vatandaş çok düşünüyor ve inceden inceye hesaplar yapıyor. Özellikle büyükşehirlerden Niğde’ye gelmeyi düşünen hemşerilerimizin bu hesapları yaptıklarını yakinen bilmekteyim.
Onun için umulan hareketliliğin yaşanabileceğini düşünemiyorum. Elbette ülkeyi yönetmekte birinci derecede sorumlu olan kadrolar bu tabloyu görüyor ve hal çarelerini mutlaka düşünüyordur.