Halk türkülerinin önemli bir kısmının çok derin anlamlar ihtiva ettiğini söylemeye gerek yok. Bazı çevreler her ne kadar halk türkülerini ve halk kültürünü küçülmelerde bu gerçeği değiştiremezler zaman zaman söylenen bu türkülerden birisi Neşet Ertaş'ın Bir Anadan Dünyaya Gelen Yolcu ile Aşık Mahzuni Şerif'in Mevla’m Gül Diyerek İki Göz Vermiş türküsüdür.
Neşet Ertaş'ın bu türküsünde hepimize hitap etmekte ve ilk dörtlüğünde bir anadan dünyaya gelen yolcu, görünce dünyaya gönül verdin mi, kimi, böyü, kimi böcek, kimi gül, merak edip hiçbirini sordun mu, bunlar neden nedenini sordun mu. Demek sureti ile insanı derinden düşündüren satırlara imza atmaktadır.
Ertaş devamla insan ölür ama ruhu ölmez, bunca mahlukat var hiçbiri gülmez, cehennem azabı zordur çekilmez. Diyerek bazılarımızın hiç umursamadığı katıl bir gerçeğin altına imzasını atmaktadır. Devamla Ertaş vade tekmil olup ömrün dolmadan, emanetçi emaneti almadan, ömrünün bağının gülü solmadan, varıp bir canana ikrar verdin mi demek sureti ile ölümün bir gün istisnasız hepimizin kapısını çalacağı gerçeğini tespit ile emanetçi emaneti almak sureti ile fevkalade önemli bir olayı gayet sade ve anlaşılır bir dil ile ifade etmektedir. Ertaş türkünün başka bir yerinde ise hep yolcuyuz, böyle geldik böyle gideriz demek sureti ile menfaatten başka hiçbir gayesi ve emeli olmayanları uyarmaktadır.
Aşık Mahsuni Şerif ise Mevla’m gül diyerek iki göz vermiş, bilmem ağlamasam mı, ağlamasam mı demiş ve devamla darının arkasından doyan doyana, bunu gören yürek nasıl dayana, yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, bilmem söylesem mi, söylemesem mi demek sureti ile misafiri olduğumuz bu yalancı dünyanın çok acı bir realitesine parmak basmaktadır. Devamla aşık Pir Sultanlar Gibi Darağacını boylasam mı boylamasam mı diyerek çok önemli bir düşünce dünyasının kapısını aralamaktadır. O nedenle halkın kültürünü ve bu kültürü ifade etmeye çalışan türküleri birde böyle bir bakış açısı ile değerlendirmek ve dinlemek lazım.
Son zamanların en çok dinlenen. Ben Yoruldum Hayat türküsünde ise hayata hitap ederken yoruldum gelme üstüme, diz çöktüm dünyanın, namert yüzüne demek sureti ile önceki iki türkünün anlamı ile birebir örtüşen bir sonuca varmakta ve bu sonucu en yalın bir şekilde dillendirmektedir.