Niğde, zengin tarihi dokusuyla dikkat çeken, ancak çoğu zaman göz ardı edilen Anadolu’nun köklü şehirlerinden biridir. Bu köşe yazısında, Niğde’nin en eski yerleşim yerleri olan Tyana ve Porsuk Höyük üzerinden, bu toprakların binlerce yıl öncesine uzanan hikâyesine kısa bir yolculuk yapacağız.
Tyana, bugünkü Kemerhisar’ın bulunduğu yerde kurulmuş antik bir kenttir. Hititlerden Romalılara, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bu önemli arkeolojik sit, Niğde’nin tarih sahnesindeki yerini pekiştiren buluntularıyla ziyaretçilerini adeta zaman yolculuğuna çıkarıyor. Tyana, özellikle su kemerleri ve yeraltı şehirleriyle dikkat çekerken, arkeolojik çalışmalar sonucunda gün yüzüne çıkarılan eserler Niğde Müzesi’nde sergilenmektedir.
Diğer taraftan, Ulukışla ilçesine bağlı Porsuk köyünde yer alan Porsuk Höyük, Niğde’nin bilinen en eski yerleşim yerlerinden biridir. Demir Çağı’na kadar uzanan geçmişiyle Porsuk Höyük, bölgenin tarih öncesi dönemlerdeki yaşamına dair değerli bilgiler sunar. Fransız arkeologlar tarafından yapılan kazılarda elde edilen bulgular, bu alandaki kültürel ve tarihsel mirası daha iyi anlamamıza olanak tanır.
Niğde’nin tarihi, sadece bu iki yerleşimle sınırlı değil. Ancak Tyana ve Porsuk Höyük, bölgenin tarihine ışık tutan ve geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıyan en belirgin noktalar olarak öne çıkıyor. Günümüzde bile, bu antik yerleşim yerlerinin gizemleri tam olarak çözülebilmiş değil. Her yeni kazı ve araştırma, Niğde’nin unutulmuş tarihini biraz daha gün yüzüne çıkarıyor.
Niğde’nin tarihi ve kültürel zenginliği, bize Anadolu’nun sadece bilinen şehirlerinden ibaret olmadığını, her köşesinde ayrı bir hikâye yattığını hatırlatıyor. Belki de bu yazı, bir gün bu eski toprakları ziyaret etmek için size ilham verir. Tyana ve Porsuk Höyük, tarih meraklılarını ve kültür gezginlerini bekleyen, keşfedilmeyi bekleyen hazinelerdir.