Nevşehir’de bir telefoncu dükkanında asma tavan üzerinden sayaç okumak amacıyla giren MEDAŞ görevlisi, yanlış bölgeye girerek dükkanın depo kısmındaki tavandan düştü. Olayın ardından sosyal medyada paylaşılan görüntüler, taraflar arasında yaşanan gerilimi gözler önüne serdi. Telefoncu esnafı, görevlinin sayaç olmayan bir yere neden girdiğini sorgulayarak tepki gösterdi; ancak görevlinin yaşadığı kaza sonrası nefes almakta zorlandığı ve yardım beklediği de kaydedildi.
Bu olayı analiz ederken, toplumun iki taraflı bakış açısıyla meseleyi değerlendirmek önemli. Bir tarafta dükkanı hasar gören ve ticari faaliyeti kesintiye uğrayan telefoncu, diğer tarafta ise kaza geçiren bir sayaç okuma görevlisi var. Peki, bu durumda kim haklı?
Telefoncu Esnafının Perspektifi
Telefoncu açısından olay oldukça can sıkıcı. İşyerine zarar gelmiş, asma tavan kırılmış, belki de ticari faaliyetinde aksaklıklar yaşanmış durumda. Üstelik, sayaç okuma görevlisinin yanlış bir yere girmiş olması, esnafın öfkesini artırıyor. Esnaf için iş yerinde her şey düzen içinde olmalı ve dışarıdan gelen birinin yanlış bir bölgeye girip kaza yapması doğal olarak hoş karşılanmıyor. İşini düzgün yapmadığı düşünülen görevliye öfke duyulması da anlaşılır bir tepki. Ayrıca esnaf, iş yerinde oluşan maddi zararı göz önüne alarak, bir nevi mağdur durumda olduğunu hissediyor.
Sayaç Okuma Görevlisinin Perspektifi
Diğer tarafta, işini yapmak için orada bulunan bir sayaç okuma görevlisi var. Kazayla yanlış bir bölgeye girmiş olabilir, ancak sonuçta bu bir iş kazası. Görevlinin düşerek asma tavanda asılı kalması ve nefes almakta zorlandığını belirtmesi, insani yardım beklentisini de beraberinde getiriyor. Her ne kadar yanlış yere girmiş olsa da bu durumda fiziksel ve psikolojik bir zorluk yaşıyor. Telefoncu esnafının bu durumda sert bir tavır sergilemesi, bazı kesimlerce eleştirilmiş durumda. Elbette işini iyi yapmak işini yaparken durumları iyi analiz etmek sizi pek çok olumsuz durumda da kurtarır
Toplumun Tepkisi ve Tarafsız Bakış
Toplum, olayı iki taraftan da eleştiriyor. Bir yandan, sayaç okuma görevlisinin işini düzgün yapmadığını ve dikkatli olmadığını savunanlar var. Görevlinin sayacın olmadığı bir yere girmesi, profesyonellikten uzak bir davranış olarak görülüyor. Öte yandan, telefoncu esnafının sert tepkisi ve yardımda geç kalınması da eleştiriliyor. Görevlinin düşmesi ve yardıma ihtiyaç duyduğu bir anda daha insancıl bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini savunanlar çoğunlukta.
Kim Haklı?
Bu olayda haklı-haksız tartışmasını net bir şekilde belirlemek oldukça zor. Telefoncu esnafının dükkanına zarar verilmesi konusunda haklı olduğunu kabul etmek gerekiyor. İş yerinde oluşan maddi zarar ve yaşanan aksaklıklar elbette onun mağduriyetini artırıyor. Ancak, görevlinin yaşadığı fiziksel sıkıntı ve bu esnada yardım bekliyor oluşu da insani bir mesele. Esnafın bu durumda daha soğukkanlı bir şekilde olaya yaklaşması, toplumsal anlamda daha olumlu bir tablo çizerdi.
Olayın iki tarafı da bir noktada haklı olabilir, ancak toplumun eleştirdiği temel mesele empati eksikliği. Her iki tarafın da birbirini daha iyi anlaması ve bu tür olaylarda daha dikkatli ve insani bir yaklaşım sergilemesi gerekiyor. Telefoncu, görevlinin yaşadığı zorluğu anlayışla karşılayabilirken, görevli de işini daha dikkatli yaparak bu kazayı önleyebilirdi. Toplumun iki tarafı da eleştirmesi, aslında yaşanan olayın insan ilişkilerindeki temel sorunları ortaya koyuyor: empati eksikliği ve anlayışsızlık. Bu olayda kazanan ya da kaybeden taraf aramaktansa, herkesin ders alması gereken bir durum var.
