Ekim ayının ilk günü hepimizin malumu olduğu üzere Ankara'da hepimizi derinden sarsan bir terör olayı yaşanmıştır. Ankara'nın en merkezi yerinde bulunan İçişleri Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nün önüne gelen iki PKK'lı terörist eylemlerinin gerçekleştirmeye fırsat bulmadan etkisiz hale getirilmişlerdir. Bunlardan biri zaten arabanın içerisinde iken kendisini patlatmış, diğeri ise henüz harekete geçme fırsatını bulamadan öldürülmüştür. Burada can yakıcı bir başka nokta daha var. Bu iki terörist bindikleri arabayı Kayseri Develi'den bir veterinerin arabasını gasp etmek sureti ile ele geçirmişlerdir. Ayrıca araç sahibini öldürmüşlerdir. Yani başından sonuna kadar çok korkunç ve çok iğrenç bir terör eylemi. Neyse ki harekete geçmeye bile fırsat bulamadan emniyet güçlerimiz ile hesapları görülmüş ve anında defterleri dürülmüştür.
Eylemin gerçekleştirildiği mahallin hemen yanı başında Jandarma Genel Komutanlığı, hemen ötesinde Genel Kurmay Başkanlığı ve tam karşısında ise Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Ayrıca o gün TBMM'nin açılış günü. Yani 1. Ekim.2023 yani fevkalade önemli bir gün.
Yani bu olayın yaşanmasından hemen sonra ülkemizde Millî Savunma Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Başkanlığı, Genel Kurmay Başkanlığı ivedi bir biçimde toplanmış, bütün ihtimaller göz önünde bulundurulmuş, milletler arası münasebetler dahil, Türkiye'nin meşru müdafaa hakkı da dahil olmak üzere birlikte ve acil bir değerlendirme yapılmış ve derhal harekete geçirilmiştir. Bu satırların yazarı ortaya konulan bu milli tavırdan dolayı fevkalade memnundur.
Ancak harekât icra edilirken Amerika tarafından Türkiye'nin bir İHA'sı düşürülmüş, sonrasında ise bin bir tane bahane üretilmiş ve izah edilmeye çalışılmıştır. Bunu anlamak ve kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Kaldı ki Amerika Suriye'de ve Irak'ta yılardır bölücü hareketin koruyucusu ve kollayıcısı konumundadır. Özellikle Türkiye'yi düşünen halkımızın ve memleket meselelerine ilgi duyan aydınlarımızın bunu kulaklarına küpe yapmaları lazım.
