Son yıllarda kurulan kadın kooperatifleri, sessiz ama derin bir dönüşümün en güçlü adımlarından biri hâline geldi.
Bugün Niğde’nin merkezinden köylerine kadar uzanan bu dayanışma ağı, yüzlerce kadının hayatına dokunuyor. Kimi evinin mutfağında başladığı üretimi markalaştırmış, kimi yöresel lezzetleri ülke çapında tanıtır hâle gelmiş. Hepsinin ortak noktası ise şu: “Üretmenin özgürlüğünü” tatmak.
Niğde’de faaliyet gösteren kadın kooperatifleri artık sadece üretim merkezleri değil; aynı zamanda ekonomik bağımsızlık ve özgüvenin adresi.
El işi ürünlerden tarımsal üretime, yöresel lezzetlerden doğal ürünlere kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bu kooperatifler, kadınların el emeğini katma değere dönüştürüyor, sadece kendi evinin ışığını değil, şehrin geleceğini de aydınlatıyor
Niğde'de faaliyet gösteren kadın kooperatifleri, üretim güçlerini birleştirerek önemli bir yapıyı hayata geçirdi.” İç Anadolu Bölgesi Kadın Kooperatifleri Birliği” kadın emeğini merkezine alan yeni bir kalkınma modeli olarak Niğde'de kuruldu. Oluşum, bölgedeki üretim ve pazarlama olanaklarını ortak bir zemine taşıyarak kadın girişimciliğine ve cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ivme kazandırmayı doğrudan uygulamaya geçiriyor. Bu bağlamda, bu yıl beşincisi düzenlenen Niğde Gastronomi Festivali, sadece şeflerin buluştuğu bir etkinlik değil, aynı zamanda kadın emeğinin de sahne aldığı bir organizasyon oldu.
Festival alanında kurulan kadın kooperatifi stantları, ziyaretçilerin en çok uğradığı bölümlerden biriydi. Niğde’nin yöresel tatlarını, reçellerini, eriştelerini, tarhanalarını,sütlü keşkeğini, glütensiz ürünlerini kadınların elinden tatmak ayrı bir anlam taşıdı. Kadın kooperatifleri sadece üretici olarak değil, aynı zamanda festivalin ruhunu taşıyan dayanışmanın simgesi oldular. Birbirine destek olan, birlikte üreten, birlikte kazanan kadınlar… Her biri Niğde’nin gastronomi markasının görünmeyen kahramanıydı.
Kadınların başarısının ardında bireysel çaba kadar, birlik olmanın da etkisi var. Niğde’deki kadın kooperatifleri artık tek tek değil, bir kadın gücü ağı altında hareket ediyor.
Üretimde, pazarlamada, markalaşmada el ele veriyorlar. Çünkü biliyorlar ki birlik olunca daha güçlüler, daha görünürler, daha etkili ses çıkarabiliyorlar. Bu dayanışma ruhu, Niğde’nin geleceğinde kadınların yalnızca “üreten” değil, aynı zamanda “yön veren” bir güç olacağının da göstergesi.
Kadın olmak, çoğu zaman görünmeyen bir mücadele demek. Evde anne, işte üretici, toplumda örnek…Ama aynı zamanda “kadın işi” olarak küçümsenen bir emeğin karşılığını almak için de mücadele vermek demek.
Niğde’deki kadınlar, bu zorluklara rağmen ayakta durmayı, kendi yollarını çizmeyi başarmış durumda.
Her el emeği üründe, her standın arkasında bir direnç hikâyesi, bir umut cümlesi gizli.
Niğde’nin kadınları artık sadece üretmiyor; yönetiyor, örgütleniyor, paylaşıyor.
Bu şehirde kadın emeği artık vitrinde değil, merkezde.
Belediye’nin desteği, kooperatiflerin dayanışması ve kadınların inancı birleştiğinde, ortaya çıkan tablo umut verici. Kadın isterse, her şey değişir. Ve Niğde’de bu değişim çoktan başladı…




