Bir tabela… Önce 90, sonra 70, sonra 50… Ardından gelen bir radar… Göz açıp kapayıncaya kadar ceza kesilen bir yaşam. Neyin bedeli bu? Dalgın bir anın mı, yoksa kasıtlı kurulmuş bir oyunun mu?
Kurban Bayramı geldi İçişleri Bakanlığı radar denetimlerini artıracağını duyurdu. Ama vatandaşın gündeminde bayramdan çok ceza var. Çünkü yollar, artık sadece hedefe ulaşmanın değil, ceza pusularının adresi haline geldi.
“Tuzak mı bu?” diye soran milyonlar var
Sosyal medyada binlerce kullanıcı, aniden düşen hız tabelalarının hemen ardından konumlandırılan radarları paylaşıyor. Her 30 kilometrede bir radar, sarı ışıkta geçenlere kesilen cezalar, vatandaşı ekonomik çöküşe götürüyor.
Bir baba asgari ücretle geçinirken, sadece bir ay içinde hız ihlali, EDS, emniyet kemeri cezasıyla maaşının %60’ını kaybediyor.
GERÇEKLER NE DİYOR?
• 2024’te trafik cezalarından elde edilen gelir: 35 milyar TL
• Kesilen toplam ceza sayısı: 45 milyonun üzerinde
• En çok kesilen cezalar: Hız ihlali, kırmızı ışık, kemer takmama
• Radar noktası sayısı (2024): 980’e çıktı
• Mobil EDS’ler: 2023’e göre %58 artış gösterdi
Cezalarla değil, eğitimle düzelir bu yollar
Evet, ehliyetsiz, alkollü araç kullananların, makas atanların, kuralsız sürücülerin önüne geçilmelidir. Ancak bu, vatandaşı korkutmakla olmaz. Bir uyarı tabelası koymadan, sarı ışığı fırsata çevirip ceza kesmek çözüm değil, güvensizlik üretir.
Trafik denetimi, gelir değil can güvenliği için yapılmalıdır.
Ceza, ayrım gözetmeden suçluya uygulanmalı; sıradan vatandaş korkuyla yaşamamalıdır.
Çözüm Önerileri
• Radar yerleri önceden duyurulmalı
• Hız limitleri mantıklı şekilde belirlenmeli
• Gelire göre orantılı ceza sistemi uygulanmalı
• EDS’ler şeffaf çalışmalı, sürücüler uyarılmalı
• Trafik eğitimi toplumun her kesimine yayılmalı
VE SON SÖZ
Yollar sadece asfaltla değil, vicdanla da döşenmeli.
Devlet, vatandaşını cezayla terbiye etmez; bilgilendirir, eğitir ve yanında olur.
Cezayı değil çözümü konuşalım.
Tuzak değil, güvenli yol istiyoruz!