Z kuşağı olarak tanımladığımız yaş grubu doğum yılları 2000 yılları arasına gelenleri kapsamaktadır. Bu yıllar arasında doğan ve çocukluklarını yaşayan kuşak dünyadaki teknolojik gelişmelerin olduğu bir döneme denk gelmiştir. 2000 yıllar ile birlikte cep telefonu kullanımının artması ve internetin yaygın hale gelmesi bu kuşak ile bir önceki kuşak arasında çok büyük farklara sebep oldu. Bilgisayar kullanımının artması, internet kullanımının yaygınlaşması, bilgiye ulaşımın kolay olması ve sosyal medya sitelerinin yaygın hale gelmesi bu kuşakta diğer kuşakta olmayan olumlu ve olumsuz birçok gelişmelere sebep olmuştur.
Z kuşağı iletişim çağı olarak adlandırdığımız internetin yaygın olarak kullanıldığı bu dönemde birçok olumlu gelişmelere sahip olmuştur. İhtiyaç duyulan bilgiye çok emek sarf etmeden anında ulaşılması bu kuşağa büyük bir avantaj sağlamıştır. Özellikle eğitim sektöründe bilgiye anında ulaşabilmek Z kuşağı için büyük bir kazanımdır. Ansiklopedilerde, kitaplarda saatlerce aradıkları bilgileri artık arama motorları sayesinde saniyeler içerisinde ulaşabilmektedirler. Dünyadaki bütün gelişmeleri ve değişmeleri kolayca takip edebilmektedirler. Kendi yaş gruplarının dünyada yaptıkları aktiviteleri görebilmektedirler. Kendi yaş grubu çocuklarla dünyanın neresinde olursa olsun iletişime geçebiliyorlar, paydaş olabiliyorlar ve onlarla rekabet edebiliyorlar. İnternet marifeti ile dünyada çıkmış en kaliteli filmleri izleyebiliyorlar, en kaliteli ses sanatçılarını dinleyebiliyorlar, ilgi duydukları takımların ve futbolcuların maçlarını izleyebiliyorlar. Bir önceki kuşağa göre gıdadan, kıyafete, seyahatten, tatile, arabadan evde sahip olunan ev eşyalarına kadar birçok kazanıma sahipler. Bütün bu elde bulundurulan kazanımlar Z kuşağını dünyada olan biten bütün gelişmelere hâkim, sorgulayabilen, karşılaştırma yetileri gelişmiş, eleştirebilen bir kuşak haline getirmiştir. Beklentilere baktığımızda bir önceki kuşak ile aynı kaygıları hissediyor olabilirler. Bunlar iyi bir eğitim alabilecek miyim? İyi bir üniversite okuyabilecek miyim? İyi bir iş sahibi olabilecek miyim? Bütün bu kaygılar diğer kuşaklarda da vardı. Bu kuşak iletişim ve bilgiye anında erişebilme sayesinde kendilerini okullarındaki, mahallelerindeki çocuklarla değil, dünyanın değişik ülkelerindeki çocuklarla karşılaştırmaktadırlar ve o çocukların imkânlarını ebeveynlerinden ve devletten istemektedirler.
Tabi ki Z kuşağı için bunca olumlu gelişmelerin yanında olumsuz gelişmeler de olmaktadır. Özellikle sosyal medya ağının bu kadar gelişmesi Z kuşağını asosyal hale getirmektedir. Gerçek sosyalleşmenin yerini sosyal medyadaki sanal sosyalleşme almıştır. Bu durum insan ilişkilerini zayıflatmıştır. Çocuklar arasında birlikte oyun oynama, birlikte ekip ruhu ile bir şeyler başarma, birlikte gezme ya da bir yerlerde oturup sohbet etme gibi birçok şeyi asgariye indirmiştir. Bu durum aile içi ilişkilerimizi dahi etkilemiştir. Çocuklarımız odasına kapanıp cep telefonu ve bilgisayar ile evde vakit geçirmekten başka bir şey yapmaz olmuşlardır. Bilgisayar üzerindeki oyun siteleri ile çocuklarımız büyük bir tehlikenin kucağına çekilmektedirler. Oyunların sebep olduğu intiharları bile duymaktayız. Aynı şekilde sosyal medyalar üzerinde çocuklar kötü insanlarla iletişim kurabilmektedirler. Bu iletişim çocuklarımız bir terör örgütü mensubu halinegetirme tehlikesi taşımaktadır. Aynı şekilde sosyal medya üzerinden kötü insanlarla iletişim kurup uyuşturucu batağına saplanabilme riski dahi bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler ergenlik çağını yaşayan çocuklarımız üzerinde psikolojik bozulmalara sebebiyet vermektedir. Sosyal medya bağımlılığı, oyun bağımlılığı, kendisini olduğundan farklı gösterme, kendilerini diğer hem cinsileri ve yaşıtlarıyla karşılaştırma çocuklarımızın psikolojilerinin bozulmasına sebep olmaktadır. İnternet üzerindeki çizgi filmler ve diğer film ve videolar çocuklarımızın bilinçaltına hitap ederek yine psikolojilerini olumsuz olarak etkilemektedirler. Çocukları hedef alan cinsel içerikli birçok site çocuklarımızı tuzağa düşürmektedir.
Böyle bir ortamda çocuklarımız için bizim yapacağımız en önemli şey onları anlamak olacaktır. Onlarla duygudaşlık yapmalıyız. Bizim zamanımızda böyleydi, sizin zamanınızda böyle demek çocuklara iyilik değil kötülük getirecektir. Bizim zamanımızdaki yokluğun ve zorluğun bugün hiçbir anlamı yoktur. Çünkü bugünkü dünya farklı, dünkü dünya ise eski bir dünyadır. Ebeveynlerinin çocuklar için eskiden kalmış ve geçerliliğini yitirmiş bir dünya ile bugünkü dünyayı karşılaştırmaları çok saçma gelmektedir.
Çocuklarımızı içinde bulunduğumuz internet çağının olumsuzluklarından korumak ve onlara olumlu taraflarını vermek için ebeveynleri daha bilinçli hale getirmeliyiz.
Son söz: "Aydınlık bir gelecek yeni nesille mümkündür. O nesli yetiştirmek ise fedakâr öğretmenlerle olur." Gazi Mustafa Kemal Atatürk
