HABİBE POYRAZ GÜNDÜZ

Tarih: 14.11.2025 10:02

ÇİMENLERİN TADI

Facebook Twitter Linked-in

Yürüyüp geçebilirsin, ardına bakmadan, etrafına aldanmadan, çok da ciddiye almadan, şehrin caddelerinde gürül gürül akan bir kalabalığın içinden, ben de yürürüm bazen.

Canın dağ başı, pınar, uğur böceği, karga sesi çekerse, çöker bir gölgeye bağdaş kurup içine; en derine dalabilirsin, tefekkür namazın en güzelidir, kılarım ben de…

Gittiğin yerlerden dönmek zor gelebilir, soluklana da bilirsin.

Düştüğün yerlerden kalkmak acı verebilir, kalkmak zorunda da değilsin, bazen ben de kalkmam. Çimenlerin tadını çıkarırım.

Kendinden kendine yaptığın yolculukların olacak, ömür trenin bazı imtihan duraklarında duracak. Insan, ins-an! An. Anla. Anda kal diyor adın. Her an yaratmakta olan Rabbin var, her yerin kapı, ister aç, ister kapat, istersen sadece izle, hiç bir şey yapma. Yeter ki içindeki masum çocuk kalbini, hani şu çizgi filmlerden çıkıp gelen /biraz da umutsuz ve uyumsuz geçmişinin kırık kalbini/kaybetme.

Her şeye ve herkese raĝmen umutlu rüyalar ülkesinin avucu dua kokan çocuklarıyız biz. Henüz tamamlamadığımız şiirler, söylemediğimiz türküler var. Resim çizmeyi de öğrenmedik ki daha... Öyleyse merhaba yaşamak düşü. Merhaba düşmek, kalkmak, yürümek, seyretmek, çimen tadı, karga sesi, bülbül şarkısı, beslenecek sokak kedilerimiz ve sen, ben yok, hepimiz biriz.

Sevgilerimle.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —