Yazılı ve görsel medyada bu konu enine boyuna konuşuluyor. Bir kısmı adli mercilere intikal edip iddianameye ile bağlanmış durumdadır. Öyle ki adı sanı hiç duyulmamış olan sözüm ona üniversitelerden sadece bir tane değil birden çok diploma alanları öğrenmeye başladık.
İşin daha da acı yönü ise son yıllarda bazı akademik unvanların bile bu yolla temin edildiği, Doç. ve Prof.’lük unvalarının dahi böyle kazanıldığı yönünde haberler ortalığa yayıldı. Bu çok korkunç bir hadisedir. Bu nasıl olurda bir kişi gencecik yaşında 4 tane yüksek öğrenim diploması alabilir. Bu mümkün mü ? Ama Türkiye’de bunu da gördük ve işittik. Bu akademik unvanlar böylesine bol keseden dağıtılabilir mi ?
Sadece bununla kalsa iyi. Elektronik imzalar bir bir taklit ediliyor. Bu kabil olaylar adliyede bile bir biri ardı sıra yaşanabiliyor. Bütün kimlik bilgileri hemen hemen herkesin elinde ve dilindedir. Olması lazım gelen gizlilikten nerede ise eser yok. Böyle bir şeyi kabullenmek mümkün mü ?
Sıradan vatandaşların bankalardaki üç beş kuruşluk hesapları bile bir şekilde boşaltılmakta ve faili ile failleri bir türlü yakalanamamaktadır. Bundan daha büyük felaketi düşünmek bile mümkün değildir. Yani hiçbirimizin yarını garantide değildir. Öyle ise fevkalade acil ve kapsamlı tedbirler saniye bile geçirmeksizin uygulamaya konulmalı ve bu kabil dolandırıcılıkların önü mutlaka kesilmelidir.
Cezai yönden yeni düzenlemeler ve çok ağır cezalar gündeme getirilmeli ve adli mercilerin eli kolu bağlanmamalıdır. Ve bu kabil eylemler için hiçbir indirim gündemde olmamalıdır. Çünkü bu yönde bir saniye bile kayba tahammülümüz yoktur.