Biraz uykusuzum; gecenin geç vakitlerinde şimdi ömrüm.
Biraz da uğursuz(?)
Bakış açıma göre tartışmaya açık.
Belki kaderdir, farkında olunmayan bu sessizlik.
Ama iç seslerimle hiç kavga edesim yok.
Biraz ıssızım.
Yalnızlığımı her vakitkinden çok seviyorum; evet.
Fiziken çirkin, ruhen neyim onu da bilmiyorum.
Gündüzleri uyumayı daha çok seviyorum
ve dolunay var bu aralar, başımın üstünde gezinip duruyor.
Birileri diyor ki: “Sen yazarsın aslında, daha iyi anlatırsın.”
Gülüyorum…
Anlatamadığımı şiir ediyorum ben.
Kasvetli gecelerden geçiyor gökyüzüm.
Biraz da uğursuzum bu ara.
Affola…
“Umut kırıntılarımı balkon pervazına konan kuşlara yedirdim çok oldu;
çok da iyi oldu.
Şimdi salt bir gerçekliğim ben.
Bildiklerimin tekrarından tiksinen.”
Bir tek annem hatıramda gün yüzü gibi.
Bırak, değişmek mevsimlere yakışsın anne.
Sen unutma beni…
Yazar Notu:
Bu metin, gecenin geç saatlerinde oluşan bir bilinç hâlinden doğdu. Yalnızlık ve sessizlikle kurulan temas, baykuş imgesi üzerinden sezgisel bir alana taşınırken; anne figürü bellekte kalan tek aydınlık referans olarak yer almıştır.