Ayrıca hemen her gün ülkemizin farklı bir yöresinde çok miktarda uyuşturucu madde ele geçirildiği haberlerini üzülerek ve üzülmenin ötesinde kahrolarak duymaktayız. Eski eşler, eski sevgililer, miras konusu mallardaki hissedarlıklar bu olayların en önemli etkenleri arasında yer alıyor. Onun için bu ve benzer olayların ardı ve arkası kesilmiyor.
Başta emniyet güçlerimiz, polisimiz, jandarmamız elbette çok önemli sonuçlara ulaşıyorlar. Elbette tavizsiz bir mücadeleyi Türkiye’nin dört bir yanında gece gündüz demeden aralıksız bir biçimde her türlü tehlike ve riski göze alarak sürdürüyorlar. Bundan kimsenin şüphesi yok. Ama yeterli olduğunu da söylemek mümkün değil. O nedenle daha programlı, daha etkili bir mücadele yöntemini ortaya koymak mecburiyeti var.
Daha önceleri uyuşturucu maddeleri daha ziyade orta ve daha üst yaş kesimlerinde varlığını hissettiriyordu. Ancak özellikle son yıllarda yaş gurupları daha alt düzeylere indi ve tesir alanını azami ölçüde genişletti. Artık on beş yaşından daha küçük yaş kesimlerde bile uyuşturucu kullanım alanı bizleri korkutacak ölçüde genişledi. Özellikle kültür düzeyi ve ekonomik göstergeleri düşük olan halk kesimlerinde bu işin daha yaygın olduğu gerçeği önümüzde durmaktadır.
Öyle ise başta kamu kurumları ve görevlileri olmak üzere bunlara ilaveten diğer kesimler süratli bir iş birliğine karar vermeli. Bu sorunu enine boyuna görüşüp zaman kaybetmeksizin en etkili ve tavizsiz tedbirler paketini önümüze koymalıdır. Yoksa her geçen gün tahribat daha da büyüyerek tesir alanını genişletecek ve hiç şüphe yok ki önü alınamaz boyutlara ulaşacaktır. Bu yönden hepimize bir birey olarak bile çok önemli sorumluluk ve görevler düşmektedir.
Yıllar öncesinde uyuşturucu madde denilince sadece esrar akla gelirdi. Ama son yıllardan esrarın pabucu dama atıldı ve yerini diğer maddeler ve haplar aldı. O nedenle de çok korkunç boyutlara ulaştı. Tedbirlerin dışında meseleyi daha geniş boyutları ile ortaya koymak lazım.