Günümüzde bir saat 60 dakikadan, bir dakika ise 60 saniyeden oluşuyor. Peki bu sistem neden 100 değil de 60 üzerinden kurulmuş? Bu sorunun cevabı, binlerce yıl öncesine, Mezopotamya uygarlıklarına kadar uzanıyor.
Sümerler ve Babiller, günümüzün onluk (decimal) sayı sistemi yerine 60 tabanlı (seksagesimal) sayı sistemini kullanıyordu. 60 sayısı; 2, 3, 4, 5, 6, 10, 12 ve 15 gibi pek çok sayıya tam bölünebildiği için zamanın küçük ve kullanışlı parçalara ayrılmasına olanak sağlıyordu. Bu matematiksel avantajlar, özellikle astronomi ve takvim hesaplamalarında büyük kolaylık sağladığından bu sistem uzun süre kullanıldı.
Antik Yunan ve Roma uygarlıkları da bu sistemi benimsedi ve zaman ölçüm biçimi, tarihsel süreçte günümüze kadar ulaştı. Fransızlar, Fransız Devrimi döneminde zamanı onluk düzene göre yeniden düzenlemeye çalıştı. "Ondalık zaman" adı verilen bu sistemde 1 gün 10 saat, 1 saat 100 dakika ve 1 dakika 100 saniye olarak tasarlandı. Ancak halk alışamadığı için bu sistem kısa sürede terk edildi.
Bugün kullandığımız zaman ölçümü, binlerce yıl öncesinden kalan bu kadim mirasın günümüzdeki yansıması olarak varlığını sürdürüyor.