Gölge ve ışık hesaplamalarına dayanan bu iddia, tarihi camiinin kapısına farklı bir bakış açısı getirdi.
Niğde’de 35 yıldır tabela, hat ve resim ustası olarak çalışan Ressam Bahtiyar Gülsoy, 1223 yılında yapılan Alaeddin Camii’nin kapısındaki taş işlemelerde sadece bir kız silüeti değil, aynı zamanda iki erkek profil silüeti bulunduğunu iddia etti.
“İki Mimarın Portresi Olabilir”
Gülsoy, “Bu silüet 42 oyma taştan oluşmuş ve tamamen simetrik bir sistemle tasarlanmıştır. Geometrik şekiller ve statik hesaplarla oluşturulan taşların sıralamasında resmin simetrik çizgisi belirgin. Erkek silüetlerinin Alaeddin Camii’nin mimarları Mahmutoğulları’ndan Mimar Sıddık ve Mimar Gazi’ye ait olduğunu düşünüyorum. Ortadaki kadın silüetinin ise Zeyneddin Beşare’nin kızı olduğu tahmin ediliyor” dedi.
Bir Şehir Efsanesi: “Melike Sultan”
Gülsoy, efsanenin detaylarını şöyle aktardı: Zeyneddin Beşare’nin kızı olarak bilinen genç kadına, ismi bilinmediği için “Melike Sultan” adını verdi. Sağ ve sol taraflardaki erkek silüetlerinin ise caminin mimarları Sıddık ve Gazi’ye ait olduğunu belirtti. İddiaya göre, mimarlar ikiz kardeşti ve her ikisi de Zeyneddin Beşare’nin kızına aşık olmuştu. Aşık oldukları bu genç kadın, hangisine aşık olduğunu ayırt edememişti.
Mimarların “İmzası”
Efsaneye göre, mimarlar silüeti taş işlemelere nakşederek adeta eserlerine “imza” bıraktı. Güneşin ışık ve gölge oyunlarıyla bu tasarım ortaya çıktı. Silüet, Selçuklu desenleriyle bezenmiş kapıda, sanat ve aşkın izlerini yansıtan bir hikaye taşıyor.