Farklı cinsiyet, etnik köken veya ilgi alanlarına sahip kimlikler, kişinin yaşamını derinden etkileyebilir.
Ruhsal sağlık sorunları arasında nadir görülen ancak etkileri oldukça derin olan Çoklu Kişilik Bozukluğu (Dissosiyatif Kimlik Bozukluğu), bireyin kendi içinde birden fazla kimlik taşımasıyla ortaya çıkıyor. Bu durum, kişilik bölünmesi olarak tanımlanırken, bireyin farklı zamanlarda tamamen bağımsız kimliklere bürünebilmesine neden oluyor.
Çoklu Kişilik Bozukluğunun Belirtileri:
En yaygın belirtisi, kişinin kendi içinde başka bir kimliğin varlığını hissetmesidir. Bu durumda kişi, farklı iki veya daha fazla kimliğe sahip olur. Bu kimlikler:
• Farklı cinsiyetlere sahip olabilir,
• Çeşitli etnik kökenlere mensup olabilir,
• Farklı ilgi alanlarına sahip olabilir,
• Çevreleriyle farklı etkileşim yolları kullanabilir.
Bu kimlikler arasında geçişler ani olabilir ve kişi, bu süreçte diğer kimliğinin yaptığı davranışları hatırlamayabilir.
Kimlikler Arası Geçişler:
Psikologlara göre bu durum genellikle çocuklukta yaşanan ciddi travmalardan kaynaklanıyor. Travma, bireyin bir savunma mekanizması olarak zihinsel bir bölünme yaşamasına yol açabiliyor. Örneğin, bir kimlik daha utangaç ve korumacı olabilirken, diğer kimlik cesur ve sosyal olabilir.
Tedavi ve Toplumun Rolü:
Çoklu kişilik bozukluğunun tedavisinde psikoterapi büyük önem taşıyor. Terapinin amacı, bu kimlikleri bir araya getirerek bireyin daha bütünsel bir benlik algısına ulaşmasını sağlamak.