Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Konferans Salonu'nda düzenlenen 172. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AK Parti olarak istişare geleneğini istikrarlı bir şekilde sürdürdüklerini gururla ifade etmek istediğini söyledi.
Grup toplantıları, Merkez Yürütme Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantıları ve milletvekilleriyle bir araya geldikleri özel toplantılarla meseleleri değerlendirdiklerini ifade eden Erdoğan, ülke ve dünyanın gündemindeki konuları kabinede iki haftada bir düzenli olarak etraflıca ele aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel gündemli toplantılar aracılığıyla Türkiye'nin karşılaştığı tehdit ve tehlikelere çözüm yolları geliştirdiklerini, milletvekilleriyle, kabine üyeleri ve genel merkez yönetimini bir araya getirdikleri kahvaltılı sohbet formatındaki toplantının sonuncusunu bu sabah gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
Şehirlerin sorunlarına, sıkıntılarına, taleplerine dair hususları ilk elden dinleme imkanı bulduklarını vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bunlara ilaveten, dar veya geniş katılımlı toplantılarla istişare mekanizmasını en verimli, etkili şekilde işletiyoruz. Partimizin kuruluşundan itibaren bu konudaki hassasiyetimizi her zaman muhafaza ettik. Hem partimize hem ülkemize hem de dış politikaya dair her meseleyi açık yüreklilikle konuşuyor, tartışıyor, kararlarımızı buna göre alıyoruz. Bir AK Parti geleneği olarak yıllardır Türk siyasetinde dikkatle takip edilen Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantımızın 32'ncisini İnşallah 11-13 Temmuz tarihlerinde gerçekleştireceğiz. Kampımızı bir istişare zemini olmanın ötesinde AK Parti'nin yeni dönem yol haritasının şekilleneceği bir ortak akıl platformu olarak görüyoruz. Kızılcahamam kampından inşallah güçlenerek, yenilenerek, tazelenerek, enerji ve ilham toplamış olarak çıkacağız."
Erdoğan, genel merkezinden mahalle ve köy temsilciliğine kadar her seviyede teşkilatı yekvücut olarak uyum ve koordinasyon içinde her zamankinden daha kararlı bir şekilde yollarında ilerlediklerini anlattı.
AK Parti'li kadrolar olarak, kavga edenlerden değil, istişare kültürünü ve kardeşlik hukukunu yüceltenlerden olduklarını milletin çok net biçimde gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Birbirinin ayağını kaydıran, birbirine kumpas ve tuzak kuran değil, aynı davaya, aynı ideale gönül veren bir hareketiz, böyle bir teşkilatız. Bakın, bizi çıkarlarımız bir araya getirmedi, siyasi ikbal hevesimiz bizi bu çatı altında buluşturmadı. Koltuk, makam, unvan için bu görevlere aday olmadık. Biz sadece halka hizmet ederek Hakk'ın rızasını kazanmak için buradayız. Milletimize hizmetkarlık yapmak için AK Parti'deyiz. Merhum Arif Nihat Asya 'İçimizden biri köprü olmaya razı olmazsa kıyamete kadar bu suyun kıyılarını bekleriz' demiş. İşte biz de gönüller arasında köprü olmak için bu çatı altındayız. 86 milyonun birliğini, dirliğini, kardeşliğini güçlendirmenin gayretindeyiz. 14 Ağustos 2001'den bu yana ortak bir gaye için ortak hedefler, dertler, meseleler için omuz omuza mücadele ediyoruz. Bu mücadeleyi de hamdolsun alnımızın akıyla veriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete olan aşklarını, sevdalarını büyüterek, bıkmadan, usanmadan engeller karşısında yılmadan "önce Türkiye" şiarı ile yola kararlılıkla devam edeceklerini vurguladı.
AK Parti kadrolarına durmanın, duraksamanın, rehavete kapılmanın yakışmayacağına işaret eden Erdoğan, şunları paylaştı:
"Bize, teveccühüne ve güvenine mazhar oldukları milletimizle aramıza mesafe koymak, hele hele duvar örmek asla yakışmaz. İnşallah önümüzdeki ay 24'üncü yaşımızı kutlayacağız. Yaklaşık 24 yıldır bu partiye kibri, tekebbürü, millete tepeden bakmayı yaklaştırmadık. İnşallah, bundan sonra da yaklaştırmayacağız. Milleti hor görenlerden, milleti yok sayanlardan, milletin dertlerine kulak tıkayanlardan olmadık. İnşallah bundan sonra da olmayacağız. Türkiye'ye hizmet aşkımızı yitirmedik, bundan sonra da yitirmeyeceğiz. Bizim yerimiz milletimizin yanıdır. Bize oy versin veya vermesin, 86 milyonun tamamı öz ve öz kardeşimizdir, canımızdan bir parçadır."
"Biz millet için varız, millet neredeyse biz hep orada olacağız. Millet ne istiyorsa onu yapacak, onu hayata geçireceğiz. AK Parti milletin partisidir. Bu teşkilat, aziz milletin teşkilatıdır" diyen Erdoğan, elitlerin, seçkinlerin değil, her zaman garip gurabanın, fakir fukaranın, kimsesizlerin, ihtiyaç sahiplerinin yoldaşı olduklarını aktardı.
Yoksulları, garipleri, yolda kalmışları samimiyetle kucakladıklarını, ellerinden tutup kaldırmanın mücadelesini verdiklerini, bugün de aynı çizgide siyaset yaptıklarını belirten Erdoğan, "Ülkemizin her sokağından, her sokakta yaşayan her bir vatandaşımızdan, başkanı olduğumuz şehrin sakinlerinin hepsinin derdinden, sıkıntısından, şikayetinden haberdar olmak bizim öncelikli vazifemizdir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizi ısrarla çekmek istedikleri kurultay tartışmaları CHP'nin iç sorunudur, yargıya taşınan davanın tüm tarafları CHP'lilerden oluşuyor." dedi.
Erdoğan, "Yargı mensuplarına parmak sallamak, 'yargı kararını tanımayız' demek, mahkemeler üzerinde baskı kurmak kimsenin hakkı da haddi de değildir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'liler de mahkemede kozlarını paylaşır, delillerini sunar, savunmalarını yapar. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı da en doğru en isabetli kararı verir." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"2 sene öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına en ağır hakaretleri etmekte beis görmüyorlar, 'düşeni yemek' bir CHP geleneği. CHP Genel Başkanının bizi, partimizi itham etmesi, iç kavgalarını bizim üzerimizden verme kurnazlıkları yakışıksız olduğu kadar çirkindir. (CHP'nin kurultay davası) Biz bugüne kadar bu kavganın, bu rekabetin, bu meydan muharebesinin tarafı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. CHP'nin pusulası bozulmuş, siyasi kıblesi şaşmıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk milleti İslam ile müşerref olduğu günden beri peygamber sevgisiyle temayüz etmiş, en önemli vasfı Resulullah sevgisi olan bir millettir. (Leman dergisindeki karikatür) Milletin değerlerinden yoksun, edep, adap bilmez ahlaksızların Resulü Ekrem Efendimize yaptığı hürmetsizlik kabul edilemez. Mizah kisvesiyle yapılan açık bir kışkırtmadır, alçakça bir provokasyondur. Resulullah efendimize ve diğer peygamberlerimize küstahlık edenler, bunun hesabını hukuk önünde vereceklerdir. Biz bunun takipçisi olacağız. Biz, bu makamlarda olduğumuz sürece bu ülkede ne adına olursa olsun kimsenin kutsallarımıza hakaret etmesine göz yummayız. Yolumuzu aydınlatan kalplerimizi şefkatle dolduran sevgili Peygamberimizin aziz hatırasına ve emanetine sahip çıkmak asli görevimizdir, bunu şeref sayıyoruz." dedi.