Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, yapacakları istişare ve değerlendirmelerin, Türkiye, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını diledi.
Aynı sevdaya gönül, aynı davaya omuz verdiği tüm yol arkadaşlarına sevgilerini ve saygılarını ileten Erdoğan, "Bu vesileyle bir kez daha kara kışa aldırmadan eksi 10'ları gören soğuğa rağmen 23 Şubat'ı Ankara'da bir demokrasi bayramına çeviren teşkilatıma şükranlarımı sunuyorum. Kongremizde görev alan kardeşlerimi tebrik ederken, görevlerini devreden arkadaşlarımın hepsine emeklerinden, davamıza yaptıkları hizmetlerinden ötürü tekrar teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin hepsi bir vefa abidesi olan teşkilat mensuplarıyla, Genel Başkanları olarak gurur duyduğunu dile getiren Erdoğan, "Rabbim dayanışmamızı, muhabbetimizi daim eylesin." temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Gerek bölgemizde gerekse dünyanın farklı köşelerinde gerilimlerin, savaşların, kardeş kavgalarının yaşandığı zorlu bir süreçten geçiyoruz. Sudanlı kardeşlerimiz uzun süredir istikrarsızlık girdabında boğuşuyor. Somali'nin, Libya'nın, Yemen'in, Afganistan'ın çok ciddi sınamalarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Gazze'de çok uzun müzakereler neticesinde sağlanan ateşkes siyonist rejimin tüm şımarıklıklarına, tüm ihlallerine rağmen güçlükle de olsa devam ediyor. 8 Aralık devrimi ile 14 yıllık zulmün sona erdiği Suriye'de mezhep temelli yeni bir fitne ateşi yakılmak isteniyor. Yaşanan tüm olumsuzluklar karşısında ülke, millet ve AK Parti olarak umudumuzu diri tutuyor, kararlılığımızı en güçlü şekilde muhafaza ediyoruz. Zorluklara aldırmadan, engellere takılmadan, kurulan tuzaklara düşmeden, kardeşliğimizden, tarihimizden, binlerce yıllık köklü tecrübemizden güç ve cesaret alarak, merhum Erbakan Hocamızın ifadesiyle 'Hayra motor, şerre fren' olmak için gece gündüz demeden koşturuyoruz."
Edebiyatçı Mustafa Kutlu'nun, "Bir şey yap güzel olsun, huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin, bir şey yap doğru olsun, insanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun, bir şey yap iyi olsun, hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun, kalpleri yumuşatsın, garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun, bir şey yap adil olsun, haktan hukuktan ayrılmasın, zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin." cümlelerini hatırlatan Erdoğan, "Biz de işte böyle ulvi bir çabanın içindeyiz. Yakın çevremizden başlayarak, ülkemiz içinde ve dışında barışa, iyiliğe, huzura, adalete katkı verebilmenin gayretindeyiz." dedi.
Ramazan boyunca, genel başkanından mahalle temsilcisine kadar AK Parti teşkilatları olarak iyilik ve kardeşlik seferberliğine hız verdiklerini belirten Erdoğan, "Teşkilat Başkanlığımız, teşkilatımızın her kademesi için oldukça kapsamlı bir program hazırladı. Kadın ve Gençlik Kollarımız aynı şekilde bu mübarek günleri en iyi şekilde değerlendirmek için adeta seferber oldu. Belediyelerimiz iftar ve sahur programlarının yanı sıra ihtiyaç sahiplerinin elinden tutarak fakir fukaranın derdine derman olarak örnek faaliyetlere imza atıyor." ifadelerini kullandı.
Sadece AK Partinin organ ve belediyeleri değil, Kızılay, AFAD, vakıf, dernek ve hayırseverlerin de seferber olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu kurumların, Türkiye yanında Balkanlar'dan Kafkasya'ya, Afrika'dan Türkistan'a kadar gönül ve kültür coğrafyasının her köşesinde gerçekleştirdikleri hizmetlerle Türk milletini en güzel şekilde temsil ettiğini söyledi.
Şehit ailelerinden güvenlik güçlerine, esnaf ve sanatkarlardan kadınlara, Filistinli muhacirlerden büyükelçilere çok farklı kesimlerle iftar sofralarını paylaşarak, bu mübarek günleri ihya ettiklerini ifade eden Erdoğan, Külliye'de Ramazan programının Ankara halkının, özellikle de çocukların yoğun teveccühü ile milletin evinde devam ettiğini kaydetti.
Erdoğan, 11 ayın sultanı ramazanın ruhuna, manasına ve muhtevasına uygun tarzda layıkıyla idrak etmeye çalıştıklarını belirterek, kalan günleri de en güzel şekilde değerlendirecek, ihtiyaç sahiplerine ulaşacak, halkla kucaklaşacak, iftarlarda vatandaşlarla birlikte olacak, aynı sofrada hasbıhal edeceklerini dile getirdi.
Tüm bunları yaparken başkaları gibi şov peşinde olmayacaklarının altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
"3 liralık hizmetin reklamına 5 lira harcamayacağız. Vatandaşın sıkıntısını, derdini, ihtiyacını, mağduriyetini şov aracı, muhalefetin yaptığı gibi siyasi rant malzemesi haline kesinlikle getirmeyeceğiz. Unutmayınız değerli kardeşlerim, biz, reklam ve şov yapmanın değil, gönüller yapmanın, gönüller kazanmanın, gönüllere girmenin peşindeyiz. Bir yarayı sarma, bir derde şifa olma, bir ihtiyacı giderme gayesiyle hareket eden bir kadroyuz. Böyle bir siyasi kültürden geliyoruz. Yaptıklarımızı elbette anlatacağız. Hizmetlerimizin halkımıza ulaşmasını elbette temin edeceğiz ama bunları yaparken birileri gibi hoyratça davranmayacak, insanımızı rencide etmeyeceğiz. Tüm faaliyetlerimizi vakarla yürüteceğiz. Tevazudan, samimiyetten asla sapmayacağız. AK Partili kadrolara yakışan işte böyle bir asalettir, işte böyle bir izzetli duruştur."
Bu harekete yakışanın 85 milyonun tamamını bağrına basan kuşatıcı bir yaklaşım olduğunu aktaran Erdoğan, tüm yol ve dava arkadaşlarının ramazanını tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gönülden kopan yakarışların geri çevrilmediği bu rahmet mevsiminde merhum Mehmet Akif'in şu duasına tüm kalbimizle biz de 'amin' diyoruz. Ya Rab, şu muazzam ramazan hürmetine, kaldır aradan vahdete hail ne ise, Ya Rab, şu asırlarca süren tefrikadan, artık ezilip düşmesin ümmet ye'se. Ramazan'ın ülkemiz, milletimiz, İslam alemi ve tüm insanlık için refaha, selamete, barış ve dayanışmaya vesile olmasını niyaz ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi, bölgesinin istikrar kaynağı olmanın da ötesine geçirerek, 'barış diplomasisinin' merkez üslerinden biri haline getiriyoruz." dedi.
Erdoğan, "Türkiye, sadece iyilik sancağını değil; barışın, güven ve huzur veren iklimini başta mazlum coğrafyalar olmak üzere dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor." diye kaydetti.
Erdoğan, "Yıllarca bizi Türk-Kürt, laik-antilaik, ilerici-gerici, Alevi-Sünni diye ayrıştıranlar son günlerde başka senaryolar peşinde koşuyor. Suriye'deki eski rejim artıklarının terör eylemleri öne sürülerek, milletimizin kardeşliğine son derece sinsi, son derece kirli bir pusu kuruluyor." açıklamasını yaptı.
Erdoğan, "CHP Genel Başkanı Sayın Özel partisi içinde sıkıştıkça ne acıdır ki, dışarıda daha zehirli, daha sorumsuz, son derece çirkin bir dile sarılıyor. Bu gidişle sıfırı tüketmesi, iflas bayrağını çekmesi, selefi Bay Kemal gibi siyasetten ibretlik şekilde alaşağı edilmesi yakındır. Bizim üzüntümüz, Genel Başkan değişse de, CHP'nin faşist zihniyetinin olduğu yerde çakılı kalmasınadır." diye ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP yönetimi artık Suriye'deki ateşi ülkemize taşıma siyasetinden tövbe etmelidir." diye ekledi.
Erdoğan, "Türkiye'nin birliğini, dirliğini, bütünlüğünü, huzur ve güvenliğini korumak hepimizin görevidir, millete karşı ortak mesuliyetidir." diye açıkladı.
Erdoğan, "Her kim, üç-beş emperyalistin gazlamasıyla bu milletin kardeşliğine kast ederse, karşısında bizi bulur, devletimizi bulur, 85 milyonu bulur." dedi.
Erdoğan, "Bu mülevves senaryoyu Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta, Gazi Mahallesi'nde gördük. Artık başaramayacaksınız. Kardeşliğimize halel getiremeyeceksiniz." diye ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aileyi korumak, ailevi değerleri yaşatmak hepimiz için milli bir görevdir. Sapkın akımların milli bünyemizi işgal, iğfal ve istila etmesine karşı aile kurumunu güçlendirmeye yönelik kararlı adımlar atacağız. Aile müessesesini güçlendirecek, gençlerin yuva kurmasını kolaylaştıracak, aileye yönelik tehlikeleri bertaraf edecek yeni uygulamaları hayata geçireceğiz." diye belirtti.