CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de son günlerde temel gıda ürünlerinde yaşanan fiyat artışlarına ve özellikle yumurta da fahiş fiyat artışına dikkat çekti.
“Gerçek gündem olan, insanların yaşamını doğrudan etkileyen konuların konuşulması ne yazık ki öteleniyor. Et, ekmek ve kent lokantalarında yemek kuyrukları derken, sonunda Türkiye yumurta kuyruklarını da gördük.”dedi.
İkinci Dünya Savaşı dönemini hatırlatan Ömer Fethi Gürer, “O dönem Osmanlı'dan alınan borçların ödendiği, sanayileşmemiş bir ülke şartları vardı. Şeker ve sanayi unu dahi ithaldi. Yokluk ve yoksullukla savaştan çıkılmış koşullarda bir ayağa kalkış mücadelesi vardı günleri eleştirip bugün kuyrukları ve yoksullaşmayı saklamaya çalışan bir iktidar var. Millî Mücadele'nin liderlerini eleştirerek, beceriksiz ve yetersiz yönetimini saklayan bir anlayışla karşı karşıyayız.” diyerek AKP iktidarının yönetim politikalarını eleştirdi.
TAVUK VE YUMURTA ÜRETİMİNİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ
Eski Türkiye’de neredeyse bahçesi olan her evde tavuk beslendiğini belirten Ömer Fethi Gürer, “Tavuk ve yumurta, ticarileştirilmek amacıyla kentlerde beslenmesi yasaklandı. Bugün, kentte tavuk beslemeye kalkarsanız, doğrudan görevliler gelip Kabahatler Kanunu'na göre ceza yazıyorlar. Böylece tavuk da yumurta da büyük şirketlerin kontrolüne verildi. Bu yolla birileri kazandı, ama yurttaşın kendi tavuğunu ve yumurtasını elde etmesinin dahi önü kesildi. İşte serbest piyasa ekonomisi dediğimiz ve yalnızca "soygun ekonomisi" olarak ülkemizde uygulanan süreç, bu durumların yaratılmasına da vesile oldu.” diye konuştu.
FİYAT ARTIŞININ SEBEBİ NE?
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yumurta fiyatlarındaki artışın arkasında yatan nedenleri sorgulayarak şunları söyledi:
“Üretilen ürüne rağmen fiyatların bu kadar hızlı yükselmesini getiren sebepler yeterince irdelenmiyor. Türkiye, yurt dışına yumurta ve tavuk eti de ihraç eden bir ülke. Temel gıda maddelerinde yumurtanın fiyat artışı yılbaşından bu yana devam ediyor. Aralık 2024'te 100-120 lira olan otuzlu yumurta kolisi, 250 liraya çıktı. Yüzde yüze yakın bir artış var. Üretim maliyeti, nakliye artışı, elektrik artışı, mazot artışı, işçilik artışıyla bunu açıklamak da olası değil. İhracat artışına bakıyoruz. İç piyasanın talebini karşılayacak kadar üretim olduğuna göre, ihracatın da bu işte önemli bir etkisi yok. Öyle olunca, bu fiyat artışı nereden kaynaklanıyor?” diye sordu.
GÜRER, SEKTÖRE AİT VERİLERİ PAYLAŞTI
Türkiye'nin yumurta üretim ve ihracat rakamlarını paylaşan Gürer, “2023 yılında 201.627 ton, yani 3.379.154.436 adet yumurta ihraç edilmiş ve 403.297.474 dolar gelir sağlanmış. 2024 yılında ise 197.733 ton, yani 3.313.937.728 adet yumurta ihraç edilerek 459.939.396 dolar gelir elde edilmiş. 2025 yılının ilk iki ayında 19.973 ton, yani 328.854.267 adet yumurta ihraç edilerek 61.999.893 dolar ülkemize gelir sağlanmış.
Yumurta üretimine baktığımızda, 2023 yılında 20.637.734.000 adet yumurta elde edilmişken, 2024 yılında bu rakam 21.155.089.000 adete çıkmıştır. 2025 yılının ilk ayında ise 1.652.615.000 adet yumurta üretilmiştir. Yumurta tüketimini kişi başı üzerinden değerlendirdiğimizde, 2023 yılında yıllık 204 adet olan tüketim, 2024 yılında kişi başına 223 adete çıkmıştır. Ancak sağlıklı beslenme açısından, kişi başına yıllık en az 300 adet yumurta tüketimi tavsiye edilmektedir.
Yumurta tavuğu sayısı da 2023 yılında 114.476.843 adet iken, 2024 yılında 109.100.202 adet olarak gerçekleşmiştir. Burada 5.376.641 adet azalma görülüyor. İşletme sayısına baktığımızda, 2022 yılında 73 kuluçkahane, 55 kombine ve kesimhane, 405 damızlık, 2.683 ticari etlik ve 2.074 ticari yumurtacı olmak üzere toplam 10.290 adet kanatlı hayvan işletmesi bulunduğu görülüyor.
Yumurta yemi fiyatları 50 kilogram için 1.500 ile 1.800 lira arasında değişiyor. Bir yumurtayla 200 gram yem alınabilmesi gerekiyor. Eğer alınamazsa, üretici bu bağlamda sıkıntı yaşıyor. Hemen hemen tamamı ithal olan yemlerin fiyatları, tavuk üretimini de etkiliyor. Tavuk fiyatları da 2024 yılında tüm tavuğun kilosu 65 lirayken, 2025 yılında 100 liraya çıkmış bulunuyor.” dedi.
OLAN GARİBANIN YUMURTASINA OLDU
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tavukta da, yumurtada da üretimle ilgili bir sorun yok. Girdi maliyetlerinin %100'e varacak kadar artmadığı bir süreçte, nasıl oluyor da yumurta fiyatları bu kadar artıyor? Hadi Amerika'nın yumurta talebi doğrultusunda ihracat artsa, oradan bir değişim oldu diye düşünülebilir. Ama yurt içinde tüketime sunulan yumurta miktarı Türkiye için yeterli. Böyle olunca, fakirin fukaranın ulaşabildiği bir yumurtada bile fiyatların bu kadar artması, sistemin yarattığı bir sorun. Siyasi iktidarın, üretimle ilgili süreçleri doğru yönetmediği birçok tarım ürününde göründüğü gibi, hayvancılıkta da problemler oluşuyor.
Bu bağlamda, yeterli ve düzenli bir takibin olmaması ile doğrudan ilgili. Herkes kendi kafasına göre haklılığını ortaya sürerse ve bu bağlamda tüketici de daha pahalı ürüne mahkûm edilirse, bu iş önümüzdeki süreçte yaşanabilecek sorunların habercisi olur. Şu anda yaşanan süreçler sağlıklı değil ya da yapılan işlerde vatandaş kazıklama anlayışı egemen.” şeklinde konuştu.
SORUN DA ÇÖZÜM DE BELLİ
Gürer, “Bu işin üretici kısmındaki problemler belli. Oradaki sorunların üzerine, son tüketiciye kadar gelen evredeki fiyat artışını yaratan unsurlar doğru analiz edilmelidir. Bunun da başlıca yolu, belli ölçüde kâr marjının sınırlanmasından geçiyor. Yani üretici ürettiğinde, üreticinin kârının üzerinde aracılar kâr ederse, tüketiciye sürekli olarak gerek tarım ürünleri gerekse hayvancılıktan elde edilen ürünler daha yüksek fiyatlarla sunulmaya devam eder.
Bu durumu ortadan kaldırması gereken siyasi iktidarın, "fahiş fiyatı boykot edin" anlayışıyla söz söylemesi değil. Çünkü vatandaşın ekmeğe, ete, süte, yumurtaya, kısacası temel ihtiyaçlara erişimi bir zorunluluktur. Kırmızı ete ulaşamadığı yerde, tavuğa ihtiyacı vardır. Emeklinin, asgari ücretlinin aldığı gelirle yaşaması için elinde bir yumurtası, bir tavuğu vardı. Şimdi onlar için de kuyruklar oluşuyor.
Kent lokantalarında yemek yiyebilmek için insanların kuyruğa girdiği bir ülkede, bu süreci siyasi iktidarın seyretmeye hakkı yok. Bulduğu çözümler yanlış noktada olduğu için bu günleri yaşıyoruz. Bunlarla ilgili doğru çözüm; üretenin giderleriyle birlikte üretim sürecinin doğru değerlendirilmesi, gerekirse yemde sübvansiyon sağlayarak maliyetlerin aşağı çekilmesi ve üretimden sonraki yumurtanın market raflarına girinceye kadar olan sürecin doğru analiz edilmesidir.
Bunun sonucunda vatandaşa uygun koşullarda üretilen ürünlerin, yani yumurtanın ulaşması sağlanmalıdır. Şu anda yaşananlar tamamen yönetimsizlikten, sorunlara doğru çözüm üretilmemesinden kaynaklanmaktadır. Çünkü yumurta açığımız yok. Hani denir ki “Yumurta da açık var, fiyat ondan artıyor” ya da “İhracat patladı, ondan artıyor.” Böyle bir durum yok.” diye konuştu.
“TARIM ŞAKAYA GELMEZ!”
Basın toplantısını çarpıcı ifadelerle sonlandıran Gürer, “Her ürüne gelen fiyat artışlarına baktığımızda, yumurta fiyatının bu kadar fırlaması tamamen yönetimsel eksiklikten kaynaklanmaktadır. Bir kez daha yetkilileri uyarıyoruz: Tarım şakaya gelmez. Hayvancılık ve çiftçilik, bu kafayla yürütülürse, önümüzdeki süreçte gıdada oluşacak arz açığının yanında, insanlar eti, sütü, yumurtayı, yani protein kaynaklarını alamaz hale gelir.
Çocukların sağlığından, geleceğin doğru kurgulanmasına kadar her alanda problemler oluşur. Zaten küresel iklim değişikliği ile ortaya çıkan sorunlar ortadayken, bir de yönetim zaafından kaynaklanan problemler ne yazık ki ülkemizde insanların beslenme alışkanlıklarından sağlıklı beslenmesine kadar birçok konuda sorun yaratmaktadır. Yönetimi, planlı, öngörülebilir, hesap-kitaba dayalı, üreteni ve tüketeni koruyan bir anlayışla sorunlara bakmaya davet ediyorum.” dedi.