Dr. İnan, Parkinson’un beyindeki dopamin üreten hücrelerin kaybıyla ortaya çıkan ve hareketi kontrol eden sinir sistemini etkileyen kronik bir hastalık olduğunu belirtti.
Parkinson hastalığının başlıca belirtilerinin; titreme, kas sertliği ve hareketlerde yavaşlama olduğunu vurgulayan Dr. İnan, bu belirtilerin her bireyde farklı şekilde ve hızda ortaya çıkabileceğine dikkat çekti. Hastalığın yaşam kalitesi üzerinde önemli etkiler yaratabileceğini ancak erken teşhis ve uygun tedaviyle semptomların yönetilebileceğini ifade etti.
Dr. Bahadır İnan: “Parkinson, var olan tedavilerle semptomların iyileştirilebildiği ve hastanın yaşamını daha az engeller hale getirilebildiği tek nörodejeneratif hastalıktır. #Parkinson her şeyin sonu değildir. Erken teşhis ve tedavi ile hastalığın ilerleyişi yavaşlatılabilir.”
Dünya Parkinson Günü vesilesiyle toplumun bu hastalık hakkında bilinçlenmesi gerektiğini belirten Dr. İnan, Parkinson’la yaşayan bireylere destek olunması gerektiğini ifade etti. Sağlıklı bir yaşam ve güçlü bir sosyal destek ağıyla bu hastalıkla mücadelenin kolaylaşabileceğini vurguladı.
Unutulmamalıdır ki, Parkinson’la yaşamak mümkündür. Hep birlikte farkındalık yaratarak bu mücadelenin bir parçası olabiliriz.