Selçuklu Sultanı İzzeddin Keykavus döneminde 1249 yılında İpek Yolu üzerinde inşa edilen Saruhan Kervansarayı, Kapadokya'ya gelen yerli ve yabancı turistleri ağırlayarak bölge turizmine katkı sunuyor.

Geçmişte kervanların konakladığı önemli duraklardan olan ve 1991'de restore edilerek bölge turizmine kazandırılan yapı, Selçuklu mimarisinin özgün taş işçiliğini yansıtıyor.

Turistler, taş duvarlarla çevrili avlu içindeki çeşitli odaları gezdikten sonra taş kemerlerle çevrili büyük salonun otantik atmosferinde Türk kültürünü yakından tanıma fırsatı buluyor.

"Aslolan kültür turizminin devamıdır"

Nevşehir Turist Rehberleri Odası (NERO) Başkanı Özay Onur, kervansarayların ticaretin İpek Yolu üzerinden sağlandığı dönemlerde yolcuların konakladığı önemli tarihi yapılar olduğunu söyledi.

Yüzyıllarca ticari hayata katkı sağlayan tarihi yapının, bugün de bölgeye fayda sunduğunu vurgulayan Onur, şöyle konuştu:

"Kervansaraylara günümüzdeki moteller diyebiliriz. Bunlardan biri de Saruhan Kervansarayı'dır. Aslolan kültür turizminin devamıdır. Kültür turizminin de en iyi şekilde sunulmasıdır. Mevlevi ayinlerinin burada düzenlendiğini görüyoruz. Turistler hem Türk tasavvuf müziğini dinliyor hem de semayı izliyorlar. Bu da bizim kültürel aktarımımızın bir parçası. O dönemde bu nasıl gerçekleştiriliyor ise tarihi mekanla sanki zaman makinesine dokunmuşsunuz da sizi 1200'lere götürmüş gibi bir hava veriyor. 8 asırlık bir bina 800 yıl hizmet vermişken bugün aynı görevini yerine getiriyor ve Kapadokya kültür turizmine katkı sağlıyor."

Tarihi yapı ve sema etkinliği turistlerin ilgisini çekiyor

Kervansarayı gezip sema gösterisini izleyen İtalyan turist Laila Ulivieri, Kapadokya gezisini farklı kültürleri tanıma açısından kıymetli bulduğunu ifade etti.

Mekanın harika bir yer olduğunu anlatan Ulivieri, "Tarihi bir ortamda böyle bir ritüelin izlenilmesini önemli ve değerli buluyorum. İzlerken heyecan duydum. Kapadokya insanların hayatı boyunca mutlaka en azından bir kez ziyaret etmesi gereken olağanüstü bir yer." diye konuştu.

Almanya'dan ailesiyle tatil için bölgeye gelen Serhat Şahakalkan ise asırlardır ayakta duran yapının büyüleyici bir atmosfere sahip olduğunu kaydetti.

Kültürel zenginliklerin herkesçe izlenebilmesinin güzel olduğunu dile getiren Şahakalkan, "Bu tarihi mekanın sema ayiniyle kombine edilmesi ayrı bir huşu uyandırıyor. Bir mekanı gezmek elbette güzel ama orijinalinde neler olduğunu göstermek turizm açısından daha faydalı." dedi.