Genel Müdürlüğün, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, son günlerde, ülkenin yangınla mücadelesine yönelik yürütülen dezenformasyon içerikli değerlendirmelerin alınan tedbirleri ve verilen mücadeleyi yetersiz göstermeye yönelik olduğu vurgulandı.
Bu tür söylemlerin, sahada canı pahasına görev yapan "Ormanın Kahramanları"nın emeklerine ve yangınların öncesinde planlama ve koordinasyon gerçekleştiren personellere karşı bir saygısızlık olarak görüldüğü belirtilen açıklamada, "Bu nedenle, kamuoyunu doğru bilgilendirme adına, bazı hususları tekrar hatırlatmak istiyoruz. 2024'e ait veriler üzerinden sunulacak bazı bilgi ve istatistikler, ülkemizin orman yangınlarıyla mücadelesindeki konumunu ve performansını uluslararası düzeyde daha net bir şekilde ortaya koymaktadır." ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, orman yangınları açısından ülkenin performansına vurgu yapılarak, özellikle Akdeniz iklim kuşağındaki ülkelerle kıyaslandığında, yangınla mücadelede daha başarılı bir performans sergilendiği kaydedildi.
Yangınların büyük çoğunluğunun insan kaynaklı olduğu ve çok kısa sürede afet boyutuna ulaşabildiğine işaret edilen açıklamada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Türkiye, yangına müdahale süresi açısından ortalama 11 dakikayla dünya çapında öne çıkan ülkeler arasındadır. Ancak, yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgar gibi meteorolojik faktörler, yangının enerjisini kısa sürede artırmakta ve birkaç dakika içinde büyük alanlara yayılmasına neden olmaktadır. Hava müdahalesi ve etkinliği erken müdahaleye rağmen bazı yangınlar bu koşullar nedeniyle hızla büyümektedir. Bu tür yangınlarda hava aracı sayısı ne kadar fazla olursa olsun, tek başına hava müdahalesiyle istenilen sonuçlara ulaşmak mümkün olamamaktadır. Hava araçları, yangının ilerleme yönüne veya sıçrama sonucu oluşan lokal yanmalara odaklanarak kara ekiplerine destek sağlama amacıyla çalışmaktadır."
- "Türkiye dünyada yangınla mücadelede tecrübe ve teknik donanımla önemli bir yerde"
Açıklamada, ayrıca, dağlık araziler, dar vadiler ve sarp yamaçlar gibi riskli alanlarda uçaklara kıyasla helikopterle müdahalenin daha etkili ve güvenli olduğunun altı çizilerek, ülkenin karma hava gücü yapısı ve görev paylaşımının yangınla mücadelede kullanılan hava araçlarının, uçak ve helikopterlerden oluşan karma bir yapıya sahip olduğu belirtildi.
Her iki türün farklı avantajlar sunduğu ve kara ekiplerinin çalışmalarına destek amacıyla görev yaptığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Yangının kontrol altına alınması ise esasen, kara ekiplerinin yangını çevrelemesi ve doğrudan müdahalesiyle sağlanmaktadır. Mevcut kapasitemiz ve teknik donanım OGM, Milli Savunma Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının rezerv güçleriyle beraber 27 uçak, 105 helikopterle müdahale kapasitesine sahiptir. Buna ek olarak, 14 insansız hava aracı tespit ve koordinasyon görevlerinde aktif şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca OTAĞ isimli, ileri düzey teknolojiyle donatılmış yangın yönetim uçağımız, operasyonların anlık takibi ve koordinasyonu görevini üstlenmektedir. Sahadaki asli güç kara ekipleri. 25 bin yangınla mücadele personeli, eğitimlerini kurumumuzun verdiği 131 bin yangın gönüllüsü, 1786 arazöz, 2 bin 742 ilk müdahale aracı 831 iş makinası kullanılmaktadır. Özetle, hava araçları, kara ekiplerinin etkili çalışmasına destek amacıyla görev yapmaktadır. Yangının kontrol altına alınması, söndürülmesi ve soğutulması süreçleri ise, kahraman personelimizin insanüstü emeği, gayreti ve fedakarlığıyla başarıya ulaşmaktadır."
Açıklamada, Türkiye'nin dünyada yangınla mücadelede tecrübe ve teknik donanım konusunda önemli bir yerde olduğu, ancak, meteorolojik koşullarla her yangının afet boyutuna ulaşabileceği ve yangınların yüzde 84'ünün insan kaynaklı başladığının unutulmaması gerektiği vurgulandı.